Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2015/2013 E. 2015/3912 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2013
KARAR NO : 2015/3912
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, Terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 2/2. maddesi delaleti ile TCK’nın 314/2, 31/3, 62. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
Terör örgütü propagandası yapmak suçundan; 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1- b. maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesine

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Terör örgütü propagandası yapmak suçundan;
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin kararlar anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkrası 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde ve itiraza tabi olup CMK’nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin itiraz merciince yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince;
Hükümden önce 25.07.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ekli 2911 sayılı Kanunun 34/A maddesindeki yer alan “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılarak direnme suçunu veya katıldıkları toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında propaganda suçunu işleyen çocuklar hakkında bu suçlara bağlı olarak ayrıca 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 2. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz” şeklindeki düzenleme ile hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü karşısında, suç tarihinde 18 yaşını doldurmayan sanığın örgüt adına suç işleme suçundan cezalandırılamayacağının değerlendirilmesi gerektiği,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten BOZULMASINA, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.