Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2015/1533 E. 2016/1192 K. 17.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1533
KARAR NO : 2016/1192
KARAR TARİHİ : 17.02.2016

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Terör örgütü propagandası yapma, Görevi yaptırmamak için direnme
Hüküm : 1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan; TCK’nın 220/6, 314/3. maddesi delaletiyle TCK’nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2-Terör örgütü propagandası yapma suçundan; 6352 sayılı Kanunun geçici 1/b maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesi
3-Görevi yaptırmamak için direnme suçundan; Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
6352 sayılı Kanunun geçici 1/(1-b). maddesi uyarınca verilen kovuşturmanın ertelenmesi dair kararlar, anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK’nın 223. maddesinin 8. fıkra 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde itiraz kanun yoluna tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesine,
2-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
3-a)Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet suçundan açılan davanın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının dosyayı iadesinden önceki hükümle birlikte yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmek üzere bu dosyadan tefriki ile yeni esasa kaydına karar verildiğinden, söz konusu dosya getirtilerek derdest ise birleştirme hususunun düşünülmesi, birleştirme imkanı bulunmadığı takdirde anılan dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Kabul ve uygulamaya göre de;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, 6352 sayılı Kanunun amaç, kapsam ve gerekçesi, TCK’nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın kasta dayalı kusuru, güttüğü amaç ve saik ile terör örgütü adına işlediği sübutu kabul edilen suçun niteliği göz önünde bulundurulduğunda sanık hakkında tayin olunan cezadan TCK’nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesinde yer alan düzenleme uyarınca makul oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.