Yargıtay Kararı 16. Ceza Dairesi 2015/1418 E. 2016/221 K. 20.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1418
KARAR NO : 2016/221
KARAR TARİHİ : 20.01.2016

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme, Silahlı terör örgütünün
propagandasını yapma
Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı;
1-) 3713 sayılı Kanunun 2/2. maddesi yollamasıyla
TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun
5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-) 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 62, 53, 58/9.
maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Hükme dayanak yapılan 3713 sayılı Kanunun 2/2. maddesindeki “ve örgüt mensupları gibi cezalandırılırlar” ibaresi hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 74. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan maddenin yürürlükten kaldırılmasından önce 01.06.2005 tarihinde kabul edilen 5237 sayılı TCK’nın genel hüküm niteliğinde olup aynı hususu düzenleyen 220/6. maddesi hükmü karşısında bu husus sonuca etkili görülmemiştir.
Örgüt adına propaganda suçunu işleyen sanıkların hükümden sonra 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra hükmü karşısında ./..

TCK’nın 220/6. maddesinde düzenlenen örgüt adına suç işleme suçundan ayrıca cezalandırılamayacakları anlaşıldığından hukuki durumlarının yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
2- Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizce gelince;
Kimliğin gizlenmesi amacıyla yüzün kapatılması şeklinde işlenen silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçu için gereken saik de nazara alındığında 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak kabul edilemeyeceği; 3713 sayılı Kanunun 7. maddesinin 2. fıkrasına 6459 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle örgüt propagandası ile oluşacak tehlikeyi somutlaştırmak amacıyla getirilen unsurun aynı fıkranın (a) bendinde düzenlenen suç için öngörülmediği ve ayrıca 04.04.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6638 sayılı Kanunla 3713 sayılı Kanunun 7/2-a maddesinde yapılan değişikliklerin de sanıkların açıkça aleyhine olduğu saptanarak yapılan incelemede;
Hükümden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 105/2-b maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 13. maddesinin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden takdir ve tayininin gerekmesi,
Bozmayı icap ettirmiş, sanık … müdafii ile sanık …’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.