Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2021/735 E. 2021/1386 K. 05.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/735
KARAR NO : 2021/1386
KARAR TARİHİ : 05.04.2021

MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın taraf sıfatı yokluğu sebebiyle usulden reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R –
Davacı vekili; davalı …’nun müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kendisine D/1 blok 6 nolu dairenin verildiğini, üyeliğinin halen devam ettiğini, her yıl ocak ayı içerisinde site genel kurulunun toplandığını, davalı …’nun site aidatlarını zamanında ödemediğini, site yönetimi tarafından verilen her türlü hizmetten yararlandıklarını, borçlunun dairenin aidatının gününde ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, 6.800,00 TL aidat borcunun davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; aidatları eksiksiz ödediğini, kendisine tebliğ edilen bir faiz kararı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamında; kooperatifin tüzel kişiliğinin halen devam ettiği, tüzel kişiliğin devamı süresinde dairelerde oturan gerçek kişilerin 1999 yılında site yönetimi adı altında bir yönetim oluşturdukları, site yönetiminin dairelerde oturan kişilerden aidat tahsil ettiği, kooperatifin tüzel kişiliğinin devam etmesi sebebiyle oluşturan site yönetiminin hukuken varlığının kabulü tartışmalı olduğu, bu durumda kooperatifin işlemine yönetim kooperatifi olarak devam etmesi gerektiği, hukuka aykırı oluşturulan site yönetimi ile böyle bir karar alınmasının ve sitede oturanların bu kararlarla sorumlu tutulmasının bu kapsamda mümkün gözükmediği, diğer bir anlatımla davacı adı altında isimlendirilen site yönetiminin tüzel kişilik kazanmış olmasının kabul edilemeyeceği, tüzel kişiliği bulunmayan bir yönetiminin fiili olarak devam etmiş olması halinde dahi davacı sıfatıyla davada yer alması ve dava açması mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın sıfat yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.Davalı …’nun, davacı kooperatifin üyesi olduğu, kooperatif genel kurullarında aidat ve faizle ilgili kararlar alındığı, davacı kooperatifin henüz 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan site yönetimine geçmediği hususları dosyada sabittir. HMK 33. ve 124. maddesine göre hukuki tasnifin hakime ait olduğu, dava dilekçesinde davacının site yönetimi olarak gösterilmiş olmasının, davacının taraf sıfatı olmadığı anlamına gelmeyeceği, davacı kooperatifin verdiği hizmete katılma payı niteliğindeki aidat alacağını davalılardan isteyebileceği bu nedenle davanın kooperatif hukukundan kaynaklandığının kabulüyle işin esası incelenerek aidat alacağının olup olmadığı, aidat alacağının kaynaklandığı dönem ve faizler hususunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre hükme varılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.