YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/474
KARAR NO : 2021/1038
KARAR TARİHİ : 22.03.2021
MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R –
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kendisine daire tahsisinin yapılmadığını ileri sürerek, davalı Kooperatife üyeliğinin tespiti ile B Blok 6.Kat takriben 19 nolu dairenin davacıya aidiyetinin tespitine, davalı Kooperatif bünyesinde davacıya verilecek bir dairenin bulunmaması halinde ise iş bu dairenin dava tarihi itibari ile rayiç değerinin davalıdan reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamında; davanın basit yargılamaya tabi olduğu, davacı vekilinin 15/02/1018 tarihli duruşmaya katılmadığı ve davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceklerini bildirmesinin üzerine 15.02.2018 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve sonrasında yenilendiği, 18.10.2018 tarihli duruşmada davacı vekilinin duruşmaya katılmadığı ve davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceklerini bildirdiği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 2. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmüne, 320. maddesinin 4. fıkrasında; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı Kanun’un “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, Anayasa’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Adil yargılanma Hakkına İlişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve Yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek
duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, 6100 sayılı Kanun’un 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği incelenerek; mazeretin kabulü ya da reddine göre dosyanın işlemden kaldırılıp kaldırılmayacağına karar verilecektir.
Ayrıca, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. HMK’nin 81. maddesi uyarınca vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesi zorunludur. HMK’nin 82. maddesinde ise; istifa eden vekilin vekâlet görevinin, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam edeceği öngörülmüştür. Somut olayda, davacı vekilinin duruşmadan önce UYAP üzerinden 25/06/2018 tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi verdiği, bu dilekçenin UYAP’ta kayıtlı olduğu, dosya katibi tarafından vekillikten çekilme dilekçesinin davacı asil yerine davalı tarafa tebliğe çıkartılmış olduğu sabittir. Vekilin istifa dilekçesinin davacı asile tebliği gerektiğinden HMK’nin 82. maddesinde düzenlenen kanun hükmü yerine getirilmeden HMK’nin 150/1 ve 320/4. maddeleri hükmü uygulanamaz. Mahkemece davacı asile usulüne uygun olarak davacı vekilinin çekilme dilekçesi tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.