YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/665
KARAR NO : 2020/1032
KARAR TARİHİ : 12.03.2020
Mahkemesi :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, temliken tescil talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı … davasında davalı … Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşa ettiği binadan 216 nolu bağımsız bölümü satın aldığını belirterek bu dairenin adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş; dava dilekçesinde Kat Karşılığı İnşaat Sözlemesi’ni imzalayan arsa sahiplerini 2 nolu davalı olarak göstermesine rağmen isimlerini bildirmemiştir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 216 nolu bağımsız bölümün davalı şirket adına olan tapusunun iptâli ile davacı adına tesciline, ayrıca sözleşmenin 5.2. maddesinde belirtilen ve ödenmeyen giderlerin davacı tarafından ödenmesi gerektiğinin tespitine ve geç teslimden kaynaklanan zarar 15.623,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu kararın davalı tarafından isnitaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalının başvurusunun HMK 353/1-b/1 gereği esastan reddine, kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına 216 nolu bağımsız bölümün davalı şirket adına olan tapusunun iptâli ile davacı adına tesciline, ayrıca 15.623,00 TL geç teslimden kaynaklanan zararın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dava yükleniciden bağımsız bölümü satın alan 3. kişinin temliken tescil talebine ilişkin olup, davada Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin diğer tarafı olan arsa sahiplerinin de bulunması zorunludur. Davacı dava dilekçesinde arsa sahiplerini davalı olarak göstermiş ise de; isimlerini bildirmemiş, ilk derece mahkemesindeki yargılama sırasında bu kişilerle ilgili davasını atiye terk ettiğini açıklamıştır. HMK’da atiye terk kurumunun bulunmadığı dikkate alındığında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dava dilekçesinde ismi açıklanmayan arsa sahiplerinin isimlerinin davacıya açıklattırılarak bu kişilere tebligat çıkarılıp, davaya katılmalarının sağlanmasından sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne, karardan bir örneğinin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.