Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2020/1724 E. 2020/2721 K. 07.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1724
KARAR NO : 2020/2721
KARAR TARİHİ : 07.10.2020

Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R –
Dava, düğün organizasyonu yapılması işine ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsiline yönelik başlatılan ilamsız icra takibine davalının itirazının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, itirazın iptâli ile takibin devamına, asıl alacağın %20’si üzerinden hesap olunan icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilince yasal süresinde temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davacı yüklenici düğün organizasyonu işi nedeniyle bakiye alacağının tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâlini istemiş olup, davalı yargılama sırasındaki beyanlarında davacı tarafından yapılan organizasyonda düğün sırasında meşalelerin yanlış yerleştirilmesi sebebiyle gelinliğin yandığını, zarara uğradığından bahisle bakiye alacağı ödemediğini savunmuştur. Mahkemece davalının zararı ile ilgili iddiasını ayrı bir davada talep edebileceği gerekçesi ile savunması yerinde görülmeyerek davanın kabulüne karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 471. maddesinde yüklenicinin özen borcu düzenlenmiş olup, bu hükme göre yüklenici borcunu yerine getirirken sözleşmenin diğer tarafı olan iş sahibinin yararına olacak şekilde davranmak ve ona zarar vermekten kaçınmakla yükümlüdür. Bu kapsamda davacı yüklenici, organizasyonu davalı iş sahibinin güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde yapmak zorundadır. Mahkemenin dayandığı gerekçenin aksine davalının, davacının yaptığı organizasyondaki güvenlik zaafiyeti sonucunda gelinliğin yanmasından kaynaklanan zararı için ayrı bir dava açmasına gerek bulunmayıp, işbu davada incelenmesi gerektiği dikkate alındığında gelinliğin yanması ile ilgili olarak dairemizin
yerleşik içtihatlarına göre (Emsal Y. 15. HD’nin 30.05.2018 tarih ve 2017/1948 Esas, 2018/2291 Karar sayılı ilamı) TBK’nın 475. maddesi kapsamında bedelden yapılması gereken indirim konusunda düğün organizasyonundan anlayan uzman bir bilirkişiden alınacak gerekçeli ve denetime elverişli raporla hesaplama yaptırılıp, ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.