Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2020/1366 E. 2020/2761 K. 13.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1366
KARAR NO : 2020/2761
KARAR TARİHİ : 13.10.2020

Davacı … İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. ile davalı … Gayrimenkul İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş. arasındaki davadan dolayı … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.07.2017 gün ve 2017/377 E.-2017/857 K. sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Yargılamanın iadesi talep olunan dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan davacı alacağının tahsili ve nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin ödenmesi için açılan alacak davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen 25.05.2009 tarih, 2001/1465 Esas, 2009/318 Karar sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2011/5506 Esas, 2011/6847 Karar sayılı, 25.11.2011 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin Dairemizin 2012/2683 Esas, 2013/4520 Karar sayılı, 10.07.2013 tarihli ilamı ile reddine karar verilmiş olmakla hükmün 10.07.2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine 19.04.2017 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi davası açılmış ve mahkemenin 13.07.2017 tarihli kararı ile yargılamanın yenilenmesi davasının reddine karar verilmiş, verilen karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nce, davanın Yargıtay temyiz ve karar düzeltme incelemesinden geçerek kesinleşen ilk derece mahkemesinin kararına karşı yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin olmakla, mahkemesince davanın reddine dair verilen karara karşı başvurulabilecek kanunun yolunun istinaf değil temyiz kanun yolu olduğundan bahisle mahalline geri çevrilmesi üzerine; dosya ilk derece mahkemesince Dairemize gönderilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 maddesinde “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” düzenlemesine yer verilmiş iken 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile bu hüküm “12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan” ibaresi “verilen” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemesine gönderilmez:” şeklinde değiştirilmiştir. Daha sonra 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 47. maddesinde yer alan “6100 sayılı Kanun’un geçici 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “454” ibaresi “444” şeklinde değiştirilmiştir.” hükmüyle yargılamanın yenilenmesine ilişkin kararlar istinaf yoluna tabi tutulmuştur.HMK’nın 448. maddesinde “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” hükmü bulunmaktadır.
Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, istinaf kanun yolunun yürürlüğe girdiği 20.07.2016 tarihine kadar temyiz kanun yoluna başvurulmuş bir karar hakkında bu kararın kesinleşmesine kadar geçecek süreçte 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun istinafa ilişkin düzenlemeleri eklenmeden önceki hâli uygulanmaya devam edilecektir. Yani 20.07.2016 tarihinden önce temyiz yoluna başvurulmuş bir dosya bu yolla sonuçlanacak olup, bu dosyanın hiç bir şekilde istinaf incelemesine tabî tutulması söz konusu olmayacaktır.
20.07.2016 tarihinden önce bir dosyada verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuşsa, o karar Yargıtayca bozulmuş olsa dahi bundan sonra verilecek kararlarla (bozmadan geçmiş dosyalarla ilgili verilecek kararlar) ilgili olarak da başvurulması gereken kanun yolu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun istinafla ilgili değişikliklerinin yapılmadan önceki hâline ilişkin düzenlemeler gereği temyiz ve koşulları varsa karar düzeltme yoludur. İstinaf yolu söz konusu olmayacaktır. Burada sonradan verilen kararın 20.07.2016 tarihinden sonra verilmiş olmasının önemi yoktur. Daha açık anlatım ile daha önce Yargıtay incelemesinden geçen bir dosyada verilen kararın istinaf edilmesi mümkün değildir.
20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacaksa, burada ikili ayrım yapmak gerekir.
İlk olarak, biraz önce açıklandığı üzere 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararla ilgili olarak daha önce temyiz kanun yoluna başvurulmuşsa, artık o karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Bozma sonrasında verilecek karara karşı başvurulacak kanun yolu yine temyiz olup, bu inceleme sonucunda verilecek karara karşı 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440 vd. maddelerinde gösterilen şartların oluşması halinde karar düzeltme yoluna başvurulması da mümkündür.
İkinci olarak, 20.07.2016 tarihinden sonra verilen karar ile ilgili olarak öncesinde bir temyiz incelemesi yapılmamışsa, bu tarihten sonra verilen kararlara karşı başvurulması gereken kanun yolu istinaf kanun yolu olacaktır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 maddesinde “…HUMK’nın 427 ilâ 454. maddelerinin uygulanmasına devam olunur…” şeklindeki hükmün 427 ilâ 444 olarak değiştirilmesi yargılamanın yenilenmesi davasının istinaf kanun yoluna tabi olacağı şeklinde değerlendirilmelidir. Usul hükümleri kanunda aksine bir düzenleme olmadığı takdirde derhal yürürlüğe gireceğinden ve göreve ilişkin olması nedeniyle re’sen nazara alınması gerektiğinden sair temyiz talepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesinin yapılması sağlanmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 13.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.