Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2020/1153 E. 2020/2380 K. 10.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1153
KARAR NO : 2020/2380
KARAR TARİHİ : 10.09.2020

Mahkemesi:… Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi(İlk Derece)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 04.09.2020 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat … geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı-birleşen dosya davalısı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R –
Asıl ve birleşen dava yüklenici ve arsa sahibi tarafından açılmış olup hakem heyeti kararının iptâli istemine ilişkindir. … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından taraflarca açılan iptâl davası sonucunda bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davada davacı, birleşen davada davalı yüklenici şirket tarafından açılan asıl davanın reddine, arsa sahibinin açtığı birleşen dava sonucunda verilen iptâl kararı kesinleştiğinden bu dava yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, bölge adliye mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak karar verilmiş olup, HMK 439. maddedeki düzenlemeler gözetilmek suretiyle hakem kararının iptali talebi, Bölge Adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, HMK 439. maddesinde yer alan iptâl sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede; dava şartları ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Yüklenicinin açtığı hakem kararının iptâli davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, arsa sahibinin açtığı birleşen hakem kararının iptâli davasının kabulü ile hakem kararının iptâline dair verilen ilk karar asıl dava davacısı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir. Dairemizin 29.05.2019 gün 2019/827 Esas, 2019/2588 Karar sayılı ilamında yüklenicinin diğer temyiz itirazları reddedilerek hakem yargılamasında; davacı yüklenici tarafından hakemce açılan karşı davada taşınmaz tescil talebi yanında diğer alacak kalemlerinin de karar altına alınmasını talep ettiği anlaşılmış olup, iptâl davasında bu taleplerin tescil talebinden ayrılması mümkün olduğundan tescil kararı hakkında kısmi iptâl kararı verilmesine yasal anlamda bir engel bulunmadığı, taşınmazın tesciline ilişkin verilen kararın iptâline karar verilmiş olması doğru ise de; hakem kararında taşınmazın tapu kaydının iptâline karar verilmesinin doğru olmadığı belirtildikten sonra, kooperatifin açtığı birleşen iptâl davası sonucunda verilen kararın kesinleştiğinden bahsedilmiş, devam eden paragrafta Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılacak işin yüklenicinin hakemde açmış olduğu karşı dava ile ilgili olarak taşınmaz tescil talebi haricinde kalan diğer talepler 6100 sayılı HMK.’nın 439. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir.Dairemizin bozma ilamının 2. bent üçüncü paragrafında birleşen dosya davalısı arsa sahibi kooperatif tarafından Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilk kararının temyiz edilmediğinden kooperatifin açmış olduğu birleşen dava yönünden iptâl kararının kesinleştiği belirtilmiş ise de; birleşen iptâl davası arsa sahibi kooperatif tarafından açılmış olup, lehine iptâl kararı verilmiş olması nedeniyle ilk kararın arsa sahibi kooperatif tarafından temyiz edilmemiş olması sonucu aleyhine kesinleşen bir husus ve yüklenici yararınca oluşan usulü kazanılmış hak söz konusu değildir. Kooperatifin açmış olduğu birleşen dava yönünden iptâl kararının kesinleştiğine dair Dairemiz ilamındaki belirleme maddi hataya dayalı olup, bozmaya uyulmuş olsa dahi taraflar yararına usulü kazanılmış hak teşkil etmesi mümkün değildir.Bu durumda ilk derece mahkemesi sıfatıyla taraflarca açılıp, birleşen iptâl davalarına bakan Bölge Adliye Mahkemesi’nce hakemlerce taşınmazın aynı ile ilgili tapu iptâl ve tescil kararı verilemeyeceği, arsa sahibinin açtığı birleşen davada verilen ilk iptâl kararı kesinleşmediğinden arsa sahibinin açtığı birleşen davada hakem kararının tapu iptâl ve tescil istemi yönünden iptâli, tapu iptâl ve tescil dışında hakem kararında hükmedilen diğer alacak kalemlerine yönelik arsa sahibinin iptâl sebepleri incelenip değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bozmaya uyulmasına rağmen birleşen arsa sahibinin açtığı dava sonucunda verilen hakem kararının iptâli kararının kesinleştiğinden bahisle birleşen dava yönünden de yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile …Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın taraflar yararına BOZULMASINA,2.540,00 TL vekâlet ücretinin iptâl davasında asıl davada davalı, birleşen davada davacı arsa sahibi kooperatiften alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan asıl davada davacı, birleşen dosyada davalı yüklenici şirkete verilmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden asıl davada davalı-birleşen dosya davacı arsa sahibi yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına, 267,80 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına iadesine, 10.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.