Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2019/357 E. 2019/4105 K. 23.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/357
KARAR NO : 2019/4105
KARAR TARİHİ : 23.10.2019

Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazların yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dairemizin hükmüne uyulan bozma ilamında bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla işin yapıldığı 2012 yılı itibari ile eksik ve ayıplarda gözetilerek mahalli piyasa rayiç fiyatlarıyla iş bedeli hesaplattırılıp bulunacak bedelden kanıtlanan 93.000,00 TL ödeme mahsup edilerek varsa davacının belirlenen alacağının hüküm altına alınması ve koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir.
Mahkemece 09.03.2017 tarihli duruşmada bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş, dairenin bozma ilamında keşif yapılması gerektiği belirtilmediği, mahkemece de 6100 sayılı HMK’nın 288 ve devamı maddesi uyarınca keşif yapılmasına dair ara kararı verilmediği gibi 12.12.2017 tarihli duruşmada kurulan ara kararı ile davalının keşif yapılması istemi de reddedilmiştir. Gerçekte de aradan geçen zaman ve sözleşme konusu işin yapıldığı iş yerinin başkasına devredilmiş olması sebebiyle yeniden keşif yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Yukarıda belirtildiği gibi mahkemece keşif ara kararı verilerek keşif için mahalline gidilmediğinden 6100 sayılı
HMK’nın 291. maddesi hükmüne göre, davalının bu delilden vazgeçmiş ve iddia ile vakıayı kabul etmiş sayılması mümkün değildir. Kendilerinden ek rapor istenilen bilirkişiler bozmadan önce mahallinde yapılan keşfe bağlı olarak rapor düzenledikleri ve mahallinde tespit ettikleri izlenimlerin notları kendilerinde bulunduğu ve daha önce yapılan keşifte tespit ettikleri eksik ve kusurların giderildiği davacı yüklenici tarafından ileri sürülüp kanıtlanamadığına göre bozmadan önce yapılan keşifteki bulgulara göre değerlendirme yapılması zorunludur.Bu durumda mahkemece, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği iş ve imalâtların, dosyada mevcut delil ve belgeler ile bilirkişilerin yapılan keşifte tespit ettikleri izlenim ve bulgulara göre, eksik ve kusurları dikkate almak ve düşülmek suretiyle, davalı iş sahibi yararına olan iş ve imalâtların, işin yapıldığı 2012 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli (bu bedel içerisinde yüklenici kârı ve KDV olacağından bunlar ayrıca eklenmeksizin) konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, kanıtlanan 93.000,00 TL ödeme düşüldükten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden taraflar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.