Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2019/2234 E. 2019/3697 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2234
KARAR NO : 2019/3697
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Asliye Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, görevli ve yetkili Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri re’sen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında, davalı şirkete ait 4 nolu parselde bulunan villaların peyzaj düzenlemelerinin (sert zeminlerin yapılması sulama sistemleri, çocuk oyun alanı, aydınlatma sistemleri, ahşap pergole ve köprü, bitkisel peyzaj, çim alan uygulaması, işçilik ve teknik hizmetler) yapılması işini 27.05.2014 tarihli teklifinin davalı tarafından kabulü ile üstlendiğini, sözleşme gereği tüm edimlerini sözleşme dışı imalâtlarla birlikte tamamladığını, yaptığı imalâtların mahkemede tespitini de yaptırdığını, bakiye 76.241,50 TL alacağının ödenmediğini belirterek bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı savunmasında davacı ile 27.05.2014 tarihinde anlaştıklarını, davacının hazırlamış olduğu bu teklif cd’si ile yapılacak işin kaliteli olacağı yönünde bir kanaat oluşturduğunu ve verilen fiyat teklifinin onaylanarak anlaşma sağlandığını, ancak davacının yaptığı imalâtı tamamlamadığını, yapılan kısımların kalitesiz malzemelerle yapıldığını, teklif cd’sinde, fiyat listesinde ve sözleşmede bulunmayan farklı kalitesiz ve ucuz bitkiler dikilerek sözleşmeye aykırı bir şekilde yapıldığını mahkemede yaptırılan tespitte ayıplı ve eksik işlerin bedelinin 155.958,71 TL olarak hesaplandığını, 3 ay boyunca yapılan işin takip ve bakımı konusunda anlaşma olmasına rağmen dava konusu yerde dikilen çiçekler ve bitkilerin bu sürede kuruduğunu, diğer yapılan işlerde büyük oranda bozulmalar meydana geldiğini ve bunun üzerine yaptırdıkları ikinci tespitte 17.049,00 TL daha zararın tespit edildiğini, davacının alacağının kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince bilirkişi raporu esas alınarak davanın 70.689,22 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki olay tarihi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir. Akdi ilişki davacının 27.05.2014 tarihli teklifinin davalı tarafından kabulü ile oluşmuş olup bu teklifte yapılacak iş kalemlerinin ayrı ayrı tanımı ve fiyatları belirlenmek suretiyle toplam 163.518,50 TL götürü bedel kabul edilmiştir. Dosya kapsamına göre davacıya 113.000,00 TL ödendiği ihtilâfsızdır. Davacı dava dilekçesinde sözleşme kapsamında ve dışında imalâtlar da yaptığını açıklayarak alacak talebinde bulunmuş, davalı ise sözleşmede kararlaştırılan imalâtların tamamının yapılmadığını, yapılan kısımlarda da ayıplar bulunduğunu açıklamıştır.
Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hakedilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir. Somut olayda davacı teklif belgesinde yapılacak kalemlerin bedelleri ayrı ayrı ve toplamda 163.518,50 TL olmak üzere götürü belirlendiğinden mahkemece hükme esas alınan raporu veren bilirkişilerden alınacak ek rapor ile teklifteki her kalemin eksik ve kusurlar da dikkate alınarak yapım oranının tüm işe oranının tespiti ile bulunacak oranın imalât bedeline oranlanarak davacı alacağının belirlenmesi, bulunacak bedele varsa sözleşme dışı imalâtların yapıldığı yıl piyasa fiyatlarına göre bedellerinin eklenerek bulunacak toplam bedelden ihtilâfsız ödeme tutarı 113.000,00 TL’nin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan, 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, bozma kararı başvurunun esastan reddi kararına ilişkin olduğundan HMK 373/1. maddesi gereğince başvurunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 30.09.2019 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.