Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2019/2061 E. 2020/856 K. 02.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2061
KARAR NO : 2020/856
KARAR TARİHİ : 02.03.2020

Davacılar 1-… 2-… 3-… ile davalılar 1-… 2-… 3-… arasındaki davadan dolayı Ortaca 1. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24.02.2016 gün ve 2012/434 E.-2016/54 K. sayılı hükmü duruşmalı olarak onayan Dairemizin 08.10.2018 gün ve 2018/643 E.-2018/3645 K. sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davalıların sözleşmeye göre projedeki eksiklerin tamamlanması hususunda ifaya zorlanması, bunun mümkün olmaması halinde arsa sahiplerinin paylarına düşen ve ortak alanlardaki eksik işlerin giderim bedelinin tahsili ile sözleşmenin 22/2 maddesi gereğince 15.000,00 TL tazminat ve 22/3 maddesi uyarınca 20.000,00 USD gecikme cezası ile 15.000,00 TL cezayı aşan kira geliri kaybının davalılardan tahsili istemine ilişkindir. 13.09.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 20.000,00 USD gecikme cezası alacağı 90.400,00 USD’ye çıkartılmıştır.
Mahkemece, ifaya zorlama talebinin konusuz kalması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, sözleşmenin 22/2 ve 22/3. maddelerinde talep edilen ceza-i şarta ilişkin taleplerin reddine, 15.000,00 TL kira gelir kaybı nedeniyle alacağın 02.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine dair verilen kararın davacılar vekilince temyizi üzerine Dairemizden verilen 08.10.2018 gün 2018/643 Esas, 2018/3645 Karar sayılı onama ilamına karşı, yine davacılar vekilince yasal süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacılar arsa sahipleri, davalılar yüklenici olup Ortaca Noterliği’nin 30.11.2006 gün 13374 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı İnşaat sözleşmesi ile davalı yükleniciler davacılara ait arsa üzerinde 10 blok halinde 84 dairenin yapımını üstlenmişlerdir. Sözleşmenin 4. maddesinde sözleşmenin imzalanmasından itibaren en geç 4 ay içinde inşaat ruhsatının alınıp, ruhsat tarihinden itibaren 22 takvim ay sonunda binalar ve çevre düzenlemesinin proje ve teknik şartnameye göre tamamlanıp iskân ruhsatı alınacağı ve inşaatın kullanılabilir bir şekilde anahtar teslimi olarak düzenlenecek bir tutanakla arsa sahiplerine teslim edileceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin 22. maddesinin ikinci fıkrasında “İş bu sözleşmenin imzalanmasından sonra mücbir sebep olmaksızın sözleşmeyi bozan veya sözleşmenin yüklediği sorumluluklardan herhangi birisini yerine getirmeyen taraf diğer tarafa ceza-i şart olarak … ödemeyi peşinen kabul ve taahhüt eder.” şeklinde düzenleme yapıldıktan sonra aynı maddenin üçüncü fıkrasında “Bundan ayrı olarak yüklenici iş programında öngörülen süre içinde işi tamamlayamadığı takdirde ilk üç ayda her geçen gün için arsa sahiplerine günde 50 $ (Elli Amerikan Doları) karşılığı Türk Lirasını, ikinci üç aylık gecikme süresi için de her geçen gün için arsa sahiplerine 100 $ (Yüz Amerikan Doları) karşılığı Türk Lirasını (o günkü kurdan) ödemeyi taahhüt eder. Mücbir sebeplerden ileri gelen süre uzatımı hariç ilk altı aylık süreden sonraki sürede arsa sahipleri gecikme cezasının alınmasına devam etmeye veya keyfiyeti “CAYMA” sayarak geriye kalan kısmı müteahhit nam ve hesabına bitirmek, başka deyişle sözleşmeyi tek taraflı fesih edebilme haklarını saklı tutacaktır. Bu takdirde arsa sahipleri isterse cayma tazminatını alarak mukaveleyi feshedebilecektir.” şeklinde ceza-i şartla ilgili düzenlemeler yapılmıştır.
Davacının dava ve ıslah dilekçesindeki talepleri, yüklenicilerin işi süresinde tamamlayıp teslim etmemeleri nedeniyle eksikleri tamamlamaya zorlama ya da giderim bedelinin tahsili yanında sözleşmenin 22/II. maddesi için 15.000,00 TL ve 22/III. maddesi için 20.000 USD ceza-i şart ile 15.000,00 TL cezayı aşan kira gelir kaybıdır.
Sözleşmenin 22/II. maddesinde kararlaştırılan, dava ve sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 158/I. maddesinde (01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 609 sayılı TBK’nın 179/I. maddesi) düzenlenen seçimlik ve BK’nın 158/son (TBK’nın 179/son) maddesinde düzenlenen dönme cezası olup, sözleşme feshedilmediği ve akdin ifası talep edildiği gibi yargılama sırasında da eksiklikler giderilerek ifa edildiğinden davacıların dönme cezası ile seçimlik cezayı düzenleyen sözleşmenin 22/II. maddesi hükmüne göre ceza-i şart taleplerinin reddi doğrudur.
Sözleşmenin 22/III. maddesindeki düzenleme ile de akdin belirli bir zaman ve yerde ifa edilmemesi hali için kararlaştırılan 818 sayılı BK’nın 158/II (6098 sayılı TBK’nın 179/II) maddesindeki ifaya ekli ceza olup, haklı bir sebeple olmaksızın gecikme halinde akdin ifasıyla birlikte ifaya ekli cezanın istenmesi mümkündür. Akdin ifasının talep edilmiş ve gecikmeden sonra akdin ifa edilmiş olması yüklenicinin temerrüt tarihinden akdin ifa edildiği ya da ifasının talep edildiği tarihe kadar (ihtirazî kayıtsız kabul hariç) ceza-i şart isteme hakkını ortadan kaldırmaz.
Yine davacının talep ettiği 15.000,00 TL kira geliri kaybı da ceza-i şartın yeterli olmaması sebebiyle talep edilmiş olduğundan 818 sayılı BK’nın 159/II ve 6098 sayılı TBK’nın 180/II. maddesinde tanımlanan cezayı aşan zarar niteliğindedir. Cezayı aşan zararın istenebilmesi için de, alacaklının, somut olayda davacı arsa sahiplerinin ceza-i şartla karşılanmayan zararlarının varlığını ve borçlunun, eldeki davada yüklenicilerin gecikmede kusurlu olduklarını kanıtlamaları zorunludur.
Bu durumda mahkemece yargılama sırasında tamamlanmış ise de eksik işler mevcut olup, davalı arsa sahiplerince sözleşme ve eki projeye göre inşaat tamamlanıp teslim edilmediği, ifa davadan sonra tamamlandığından davacıların davasının talep de ettiklerinden ceza-i şart konusunda ihtirazî kayıt niteliğinde olacağı ve sözleşmenin 22/III. maddesinde kararlaştırılan ifaya ekli ceza olduğu, ifa talep edilmesine rağmen bu ceza-i şartı isteme hakkının düşmeyeceği ve arsa sahiplerinin yüklenicilerin gecikme-temerrütte kusurlu oldukları ve ceza ile karşılanmayan zararların varlığını kanıtlamaları halinde cezayı aşan zararlarını da isteyebileceklerinden davacı arsa sahiplerinin isteyebilecekleri ifaya ekli ceza-i şart alacakları ile yükleniciler temerrütte kusurlu ise cezayla karşılanmayan zararları konusunda HMK 281/3. maddesi uyarınca yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp usulü kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin 22/III. maddesi gereğince talep edilen ceza-i şartın ifaya ekli ceza olduğu gözden kaçırılarak ve eksik inceleme ile sadece cezayı aşan zarar niteliğindeki kira kaybı alacağına hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Yerel mahkeme kararının bu sebeple bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, karar düzeltme talebinin kabulü uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Dairemizin 08.10.2018 gün 2018/643 Esas, 2018/3645 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün davacılar yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacılara iadesine, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davacılara geri verilmesine, 03.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.