Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2019/1960 E. 2019/3281 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1960
KARAR NO : 2019/3281
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında kendisine ait 460/1 parsel üzerinde kat karşılığı inşaat yapımı için davalı ile aralarında sözleşme düzenlendiğini, buna göre % 50 paylaşıma ile yapılacak iki villadan birisinin kendisine verilmesi, inşaatın ruhsatın alımından itibaren 540 iş günü anahtar teslimi olarak tamamlanıp bitirileceğinin kararlaştırılıp, inşaatın zamanında bitirilmemesi durumunda her ay için konut başına 200 DM karşılığında cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalının inşaatı bitirmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile cezai şart alacağı olan 23,800 DM’nin TL karşılığı olan 28.071,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek merkez bankasının en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı savunmasında sözleşmeye göre inşaatın bitirildiğini, davacıya taşınmazı teslim almasının ihtar edildiğini ancak davacının taşınmazı teslim almadığını, bu nedenle cezai şart isteyemeyeceğini, taşınmazın imalatındaki gecikmenin davacı ve diğer arsa sahiplerinin kusurundan kaynaklandığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı kooperatif aleyhine 2008/88 Esas sayılı dosyasıyla açılan davada verilen karar ile inşaat ruhsatının alındığı tarihin 26.03.1998 olarak ve inşaat yasakları da dikkate alındığında inşaatların bitirilmesi gereken tarihin ise 13.03.2005 olarak kabul edildiğini, eldeki davada işin bitirilme tarihinin emsal dosyada işin bitirilme tarihinde
(1080-540=) 540 gün, yanı 18 ay daha önce olduğu, dolayısıyla da davacının sözleşme gereği (13.03.2005 tarihinden 18 ay önceki tarih olan) 13.09.2003 tarihinden itibaren dava tarihi olan 26.11.2012 tarihine kadar dubleks mesken için aylık 200 Mark cezai şart talep edebileceği, davalı kooperatifin tacir olmadığı ve üyelerini konut sahibi yapmak gibi sosyal bir amaçla kurulduğu ve inşaatların halen de bitmemiş olduğu, dolayısıyla davacının dava tarihinden sonraki dönem için de tazminat istemeye hakkı bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda aşırı bulunan tazminatın 6098 sayılı Kanunun 182/3’üncü maddesi uyarınca indirilmesinin hakkaniyete uygun olacağı gerekçesiyle 13.3.2005’den davadan önceki tahakkuk tarihi olan 13.11.2012 tarihine kadar geçen 93 ay için aylık 200 mark üzerinden 18.600 Mark cezai şart alacağının TL karşılığı 22.073,12 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre davalı kooperatifin dava dışı diğer arsa sahipleriyle de kat karşılığı inşaat sözleşmeleri yaptığı, mahkemenin gerekçesinde belirttiği 2008/88 E sayılı dosyada başka arsa sahibi tarafından açılan davada cezai şartın tahsili talepli dava açıldığı, mahkemece davanın kabulüne ilişkin kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede 6’ncı maddesinde, İnşaatların başlayarak bitirilmesi ve arsa sahibine ait iş yerlerinin teknik şartnamesine ve planlamasına uygun bir şekilde teslim edilmesi için 540 iş günü süre belirlendiği, sürenin başlangıcının arsanın ruhsat alınmasında bir pürüz yoksa ve arsa sahibinden oluşan bir kusur olmazsa her halükarda kooperatif imar durumu aldıktan itibaren altı aylık süre içinde ruhsat alması halinde ruhsatın alındığı tarihten itibaren başlayacağının ve belediyece inşaat yasağı gibi bir yasak ve düzenleme getirilmesi ve buna da arsa sahibine karşı yazılabilir şekilde kanıtlanması halinde işbu yasak süresinin inşaat süresine ekleneceğinin kabul edilip inşaatın süresinde bitmemesi halinde sözleşmenin 17’nci maddesine göre her bir villa için aylık 200 Alman Markı cezai şart ödenmesinin kabul edildiği görülmektedir.
Davalı yüklenici kooperatif tacir olmayıp mahkemenin kabul ettiği gibi aşırı cezai şartın tenkisi mümkün ise de kararlaştırılan aylık 200 Alman Markı cezai şart sözleşme konusu işin niteliği, yapılıp davacı arsa sahibine teslim edilecek inşaatın villa olup bunun değeri, cezai şartın konuluş amacı, tarafların iktisadi durumları dikkate alındığında fahiş olmadığı gibi teslimi gereken tarihin ötelenerek tenkis yapılması doğru olmamıştır. Diğer taraftan sözleşmede davacıya ait villanın anahtar teslimi bitirilmesi kabul edildiği halde iskan izninin alındığı da kanıtlanmamıştır. Bu nedenle mahkemece konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor ile emsal dosyalardaki kesinleşen olgular da dikkate alınarak sözleşmeye uygun olarak teslimi gereken tarihin saptanıp bu tarihten dava tarihine kadar isteyebileceği cezai şart miktarı ile dava tarihindeki TL karşılığı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak ve tenkis yapılmaksızın sonucuna uygun olarak hüküm altına alınacak alacağa 6762 sayılı TTK 12/3 maddesine göre her çeşit inşaat ve imalat işleri ticari iş olduğundan 3095 sayılı yasanın 2. md ne göre alacağa avansa faizi uygulanmak suretiyle tahsil kararı verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı hukuki yorum ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 1.130,80 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.