Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2019/1799 E. 2019/3567 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1799
KARAR NO : 2019/3567
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesine dayalı alacak davasıdır. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesinde’de, “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır.” hükmü yer almaktadır.. Kural olarak aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar diğer mahkemeyi bağlar. Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise, bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır. HMK 166/4. maddesine göre davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı varsayılır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 09.06.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinde davacı yüklenici davalı arsa sahibi konumundadır. Eldeki dava, davacı yüklenici tarafından davalı arsa sahibine karşı, aralarındaki sözleşmedeki “dairelerin teslimi halinde müteahhide ayrıca 25.000,00TL verileceği” maddesine dayanılarak cevap dilekçesi ile birlikte açılan karşı davadır. Ancak cevap dilekçesi süresinde verilmediği için asıl dava olan tapu iptal ve tescil davasından karşı dava olarak açılan alacak davası tefrik edilerek yargılama yapılmış ve karara bağlanmıştır. Asıl dava aynı mahkemenin 2014/175 Esas sayılı dava dosyası ile görülmektedir. Anılan aynı mahkemenin 2014/175 Esas sayılı dosyasında ihtilafın aynı sözleşmeye ilişkin olması nedeni ile davanın konusu bakımından aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceğinden, iki davanın birlikte görülmesinde, gerek usûl ekonomisi ve gerekse birbirleriyle çelişkili kararların çıkmasının önlenmesi bakımından fayda bulunmaktadır. Bu hususlar dikkate alınmadan yapılan yargılama sonucu karar verilmesi doğru olmamış, diğer temyiz nedenleri incelenmeksizin hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.