Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2019/1374 E. 2019/2715 K. 11.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1374
KARAR NO : 2019/2715
KARAR TARİHİ : 11.06.2019

Mahkemesi :…. 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, adi yazılı konut satış sözleşmesi sebebiyle yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine dair verilen karar, davacı vekilince yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Yapılan bu genel açıklamalardan sonra, somut olaya gelince;
Davacı, yükleniciden bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişi, davalı şirket de yüklenici olup; ihtilaf konut satışından kaynaklandığından ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’na göre davaya bakma görevi tüketici mahkemesine ait olduğundan, mahkemece Konya Tüketici Mahkemesi görevli olması nedeniyle davanın usulden reddi yerine, asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan verilen usulden red kararı doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

Okundu.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
11.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.