Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2019/1332 E. 2019/3230 K. 08.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1332
KARAR NO : 2019/3230
KARAR TARİHİ : 08.07.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesine ek protokol ve sözleşme dışı yapılan imalâtlardan kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dava itirazın iptâli istemine ilişkindir. Takip talebi ve ödeme ödeme emrine ekli faturalar ve dava dilekçesinde yazılı ek protokol gereği, sözleşme dışı gerçekleştirilen ve ödenmeyen iş ve imalât bedellerinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli talep edilmiştir. İtirazın iptâli davalarında incelemenin takip dayanağı faturalar ve sebeplerle sınırlı olarak yapılması gerekir. Davalı iş sahibinin savunması da; davacı yüklenicinin takip dayanağı olmayan ancak ek protokol ile sözleşme dışı iş ve imalâtların yapıldığı yerle ilgili taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında üstlendiği bir kısım iş ve imalâtların yapılmadığı, kendileri tarafından yapıldığına yönelik olup fazla ödeme yapıldığı ileri sürüldüğünden, bütün olarak değerlendirildiğinde savunması mahsup itirazı niteliğindedir. Mahsup itirazında bulunabilmek için cevap süresi içerisinde ileri sürülmesi zorunlu olmadığı gibi karşı dava açılarak talep edilmesi de zorunlu değildir. Yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mevcut delillerden anlaşılması halinde mahkemece de itiraz niteliğinde olduğundan kendiliğinden göz önünde tutulur.
Taraflar arasında imzalanan ve davalının fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek mahsup itirazında bulunduğu kabul edilen 11.11.2010 tarihli sözleşmenin 21. maddesine göre bedel
KDV dahil 896.000,00 TL’dir. Toplam olarak kararlaştırıldığından götürü bedellidir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 365 ve dava tarihi itibari ile yürürlüğe girmiş bulunan 6098 sayılı TBK’nun 480. maddesi hükmünce yüklenici götürü bedel kararlaştırılan sözleşmede işi kararlaştırılan bedelle yapmak zorunda olup fazla emek ve masraf gerektirse dahi kural olarak götürü bedelin artırılmasını isteyemez. Götürü bedelli eser sözleşmelerinde Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarında yüklenicinin hak ettiği iş ve imalât bedelinin tespiti ya da iş sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için, eksik ve kusurlar dikkate alınmak ve düşülmek suretiyle işin fiziki gerçekleşme onanının işin tamamına göre tespit ve bulunacak oranın götürü bedeli uygulanmak suretiyle hak edilen bedel bulunup bundan kanıtlanan ödemenin düşülmesi suretiyle hesaplanacağı kabul edilmektedir. Dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kanıtlanan tüm ödemeler 896.564,00 TL’dir. 11.10.2010 tarihli sözleşme kapsamında gerçekleştirilen imalât ile eksik ve kusurlu işler davacı yüklenici şirket temsilcisinin de hazır olduğu davalı iş sahibince düzenlenen 10.02.2012 tarihli geçici kabul tutanağında belirlenmiş, yüklenici geçici kabul eksik ve ayıplarının kendisi tarafından tamamlandığı ileri sürüp yasal delillerle kanıtlamamıştır.
Taraflarca düzenlenen 20.08.2011 tarihli ek protokolde taraflarca site bahçe giriş kapılarının toplam bedelinin 13.000,00 TL + KDV olduğu kararlaştırılmış, bedel olarak verilmesi kabul edilen hurdalar iş sahibince yükleniciye verilmediği ve site bahçe giriş kapıları da yapılmış olduğundan, yüklenici bahçe giriş kapıları nedeniyle 14.08.2012 tarihli faturada yazılı KDV dahil 15.340,00 TL bedele hak kazanmıştır. Diğer takip dayanağı faturalarla ilgili olarak, davalı tarafça kabul edilmediğinden bu faturalardaki imalâtların yapılıp yapılmadığı, sözleşme kapsamında olup olmadığı incelenip değerlendirilerek, yüklenici tarafından sözleşme kapsamı dışında ve takip dayanağı olan diğer faturalar kapsamındaki fazla imalâtlar yapılmış ve bu imalatlar iş sahibi yararına ise 14.08.2012 tarihili fatura dışında takip dayanağı diğer faturalardaki gerçekleştirilen iş ve imalatların o tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerince bedelinin istenmesi mümkündür.
Bu durumda mahkemece hükme esas raporu düzenleyen ve keşif mahallinde inceleme yapan bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, takip dayanağı olan faturalardan 14.08.2012 tarih 46032 sıra nolu fatura nedeniyle davacı yüklenicinin 15.340,00 TL iş bedeline hak kazandığı kabul edilip, 28.08.2012 tarih 46036, 46037, 46038 sıra nolu faturalardaki iş ve imalâtların yapılıp yapılmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşme ve 27.08.2011 tarihli ek protokol kapsamı dışında kalan fazla imalât olup olmadıkları, yapılmış ise iş sahibi yararına olup olmadığı, yapıldığı, sözleşme dışı olduğu ve iş sahibi yararına olduğunun saptanması halinde, yapıldığı ileri sürülen 2012 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile, mahalli piyasa rayiçleri içerisinde yüklenici kârı ve KDV de olacağından bunlar eklenmeksizin vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca bedeli ve bu bedele 15.340,00 TL’lik 14.08.2012 tarihli fatura bedeli de eklenmek suretiyle davacı yüklenicinin takip dayanığı faturalar sebebiyle hak ettiği iş ve imalât bedelleri hesaplattırılıp, yine taraflar arasında imzalanan 11.11.2010 tarihli sözleşme
gereğince gerçekleştirilen imalâtların geçici kabul tutanağında belirlenen eksik ve kusurlar dikkate alınarak ve düşülmek suretiyle işin fiziki gerçekleşme oranı tespit ve bu oranın toplam götürü bedel 896.000,00 TL’ye uygulanmak suretiyle sözleşme kapsamında yüklenicinin hakettiği iş bedeli bulunup ihtilafsız ödeme 896.564,00 TL’den düşülmek suretiyle sözleşme kapsamında davalı iş sahibinin fazla ödemesi olup olmadığı ve miktarı hesaplattırılıp varsa sözleşme kapsamında hesaplanacak fazla ödemenin yüklenicinin icra takibi nedeniyle istemekte haklı olduğu hesaplanan alacağından mahsup edilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan, 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.