Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2019/131 E. 2020/849 K. 02.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/131
KARAR NO : 2020/849
KARAR TARİHİ : 02.03.2020

Mahkemesi:Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen karar davacı ile davalı … vekillerince temyiz edilmiş, davalı … vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 18.02.2020 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat … ile davalılar vekili Avukat …geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâl ve tescil talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı davalılar ise arsa sahibi mirasçılarıdır.
Davacı yüklenici vekili, davalı … ile müvekkili arasında …. Noterliği’nin 24.10.2010 tarihli 14080 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve satış vaadi sözleşmesi yapıldığını sözleşme gereği Mersin, Mezitli ilçesi, 546 ada 6 ve 7 nolu parsel sayılı taşınmazların tevhidi ile oluşan 546 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan binada 3-14-25 nolu bağımsız bölümlerin müvekkile verilmesi gerektiği halde davalının tapuda devretmediğini, tapu kayıtların iptâli ile müvekkili adına tescilini, tescili mümkün olmaz ise bedellerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı arsa sahibi vekili; davacının Mersin ili, Mezitli ilçesi 546 ada, 5-6 nolu parsellerle ayrıca dava dışı şahıslara ait 7 ve 8 nolu parsel sayılı taşınmazları kendisinin isteği harici tevhit ettirdiğini bu tevhidin inşaat sözleşmesine ve davacıya verilen vekâlete aykırı olduğunu, vekâletten azledildiğini, bunun üzerine müteahhit firma … Turizm Otomotiv İnş. Gıd. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/307 ve 308 Esas sayılı dosyalar ile” azledilen vekâlet yetkilerinin kullanılması, inşaatın ve idari işlemlerin ikmâli için izin yetkisi verilmesi, ihtiyati tedbir yoluyla işlem yapmak için yetki verilmesi ve 50.000,00 TL tazminat talepli ” dava açtığını, müvekkili tarafından tevhid işleminin ortadan kaldırılması Mersin 2. İdare Mahkemesi 2013/1144 Esas sayılı davayı açıldığı, ayrıca taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/459 Esas sayılı dava açıldığı bu davanın sonuçlandırılabilmesi için Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/459 Esas sayılı dosyanın sonuçlanıp kesinleşmesinin eklenmesi gerektiğini, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinde davacı tarafın bu 3 daireyi hak etmediği için tapusunu almaya kazanamayacağını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, mirası reddeden mirasçılar yönünden davanın reddine karar verilmiş,verilen kararın davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 05.11.2018 tarih, 2018/342 Esas, 2018/415 karar sayılı kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni yönündün harç,yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ve davalı tarafın harç vekâlet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmasına karar verilmiş ve bu karar davalılar vekili tarafından istinaf edilmiş ise de istinaf talepleri arasında harç, vekâlet ücreti ve yargılama gideri bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesinde “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” hükmü bulunmaktadır. Doktrinde istinaf sebepleri ile sınırlı inceleme olarak adlandırılan bu ilkeye göre taraflarca ileri sürülmeyen bir istinaf sebebini bölge adliye mahkemesi resen nazara alamaz. Bu kuralın tek istisnası ise kamu düzenidir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya geldiğimizde; harç konusu kamu düzeninden ise de kamu düzeninden olan husus, harcın alınıp alınmayacağı noktasındadır. Harcın hangi taraftan alındığı veya bir başka deyişle sorumlu olandan alınıp alınmadığı kamu düzeninden değildir. Öte yandan vekâlet ücreti ve yargılama gideri de kamu düzeninden değildir. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin harç,yargılama gideri ve vekâlet ücretini sorumlu olan dışında başka birine yükletmiş olması halinin nazara alınabilmesi ve bu hususun bölge adliye mahkemesinde değerlendirilebilmesi bu hususun süresinde ve usulüne uygun şekilde istinaf sebebi olarak ileri sürülmesine bağlıdır. Davalı taraf istinaf sebepleri arasında bu hususları ileri sürmediği halde bölge adliye mahkemesinin konuyu kamu düzeni kapsamında değerlendirmesi usul ve yasaya aykırı olmuş,kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi Kararının HMK 371. madde gereğince davacı yararına BOZULMASINA, dosyanın bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine, karardan bir örneğin ise Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 31.764,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, 02.03.2020 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.