Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/5592 E. 2019/840 K. 27.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5592
KARAR NO : 2019/840
KARAR TARİHİ : 27.02.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, bakiye iş bedeli ile iade edilmeyen malzeme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında adi yazılı 56.000,00 TL bedel kaşılığında su basmanı 120 m2, zemin üstü 150 m2 yüzölçümlü çatısız, kaba sıvalı, elektrik ve sıhhi tesisatlı bir inşaat yapım sözleşmesi imzalandığı çekişme konusu değildir. Davacı vekili iş bedelinin 18.000,00 TL’sinin peşin ödendiğini sözleşmeye göre 13.01.2014 tarihinde ödenmesi gereken 17.000,00 TL ve 15.09.2014 tarihinde ödenmesi gereken 21.000,00 TL’lik taksitlerin davalı tarafça ödenmediğini, inşaat sahasında kalan iskele kalıp ve bir kısım ihzaratın alıkonduğunu belirterek; Saruhanlı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/4 D. iş dosyasında saptanan, yaptığı işin bedeli 33.531,00 TL’den peşin alınan 18.000,00 TL’nin mahsubuyla bakiye 15.531,00 TL ile ile el konan malzeme bedeli 25.000,00 TL toplamı 40.531,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili işin toplam bedelinin 33.531,00 TL olarak belirlenmesine göre peşinat düşüldüğünde 15.531,00 TL istenebileceğini, kalıp ve iskeleyi alıkoymadığını tesbite itiraz ettiğini bildirmiştir.
Eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerden olup yüklenici teslimi, iş sahibi de ödemeyi kanıtlamakla yükümlüdür (TBK 470 vd. md).
Sözleşmede iş bedelinin 6098 sayılı TBK 480. (818 sayılı BK 365. maddesi) maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Götürü bedelli sözleşmede, yüklenicinin hak ettiği imalât bedeli, fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranı tespit edilip, bulunacak bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle saptanmalı ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanmalıdır.
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın, götürü bedelli eser sözleşmesinde yüklenicinin hak ettiği imâlat bedelinin fiziki oran yöntemi ile bulunması ilkesine uygun olduğundan söz etmek mümkün değildir.
Davacı yüklenicinin hak ettiği imalât bedelinin fiziki oran kurularak saptanması gerektiği dikkate alınmaksızın; Dairemizin yerleşmiş uygulamaları gereğince götürü bedelli sözleşmede fiziki oran kuralına uygun hesaplama yapmayan teknik bilirkişi raporu hükme esas alınarak verilen karar doğru olmamıştır. Mahkemece bilirkişiden HMK 281/2. maddesi uyarınca, açıklanan yönteme göre ek rapor alınıp, iş bedeli saptandıktan sonra, HMK 200, 202, 203. maddelerinde düzenlenen yasal kurallar çerçevesinde kanıtlanabilen ödemelerin mahsubundan sonra varsa, kalan iş bedeline ve davalı tarafça kabul edilip, serbest piyasa fiyatlarıyla saptanan malzeme bedeline hükmolunması gerekir. Dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru olmadığından kararın bozulmasına karar verilmesi uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.