Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/5578 E. 2019/794 K. 25.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5578
KARAR NO : 2019/794
KARAR TARİHİ : 25.02.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre örneğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme ile davalının üstlendiği mutfak yapım işi nedeniyle tüm ödemeleri yaptığı halde davalının aleyhine icra takibine geçtiğini, icra tehdidi altında 5.459,72 Euro ödeme yaptığını belirterek bu bedelin ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 20.03.2014 tarihli 2013/2585 Esas 2014/1981 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak maddi tazminat talebinin 2.921,21 TL, manevi tazminat talebinin de 3.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında eser sözlemesi ilişkisinin bulunduğu ihtilâfsızdır. Davacı iş sahibi davalı yükleniciye icra tehdidi altında fazla ödeme yaptığını belirterek ödediği fazla miktarın tahsili ile manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiş, Dairemizin bozma ilamında fazla ödemenin 2.921,21 TL olduğu belirtilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak bu miktar üzerinden maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kişilik haklarında zarara uğratılan kimse, kusur varsa zararın tazminini ve bu kapsamda manevi zarar sebebiyle de manevi tazminatın ödetilmesini isteyebilir. Ancak bu hüküm mal varlığına dair zarar halini kapsamamaktadır. Mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK’nın 49. ve MK’nın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir.
Somut olayda da icra baskısı altında fazla ödeme yapılmak suretiyle zararın doğduğu iddia edilmiş buna göre manevi giderim istenmiş ise de davacının bu yöndeki talebi mal varlığına yönelen bir eylem niteliğinde olup açıklanan olgulara göre değerlendirilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış,bu nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.