Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/5494 E. 2019/576 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5494
KARAR NO : 2019/576
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davanın reddine dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı vekili, davacının maliki bulunduğu … İli … İlçesi … Mahallesi 2446 ada 1 parselde yer alan taşınmaza ilişkin olarak davalı ile … 3. Noterliği’nin 10.06.2002 tarih 20361 yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmeye göre yüklenicinin 2. … katta 1 daire, 1. … katta 1 daire zemin katta 1 daire, 1. katta 1 daire ve 2. katta ise dubleks daire olmak üzere 3 katlı bina yapmayı ve bu bağımsız bölümlerden 2. … kattaki 1 daire ve zemin katta 1 daire olmak üzere davacıya 2 adet bağımsız bölüm teslim etmeyi vaat ettiğini, zemin kattaki dairenin tapusunun verildiğini ancak 2. … kattaki dairenin tapusunun verilmediğini, projesinde 2. … katın su deposu olarak görüldüğünü, sözleşmede taahhüt ettiği 2. … kattaki dairenin tesliminin mümkün olmadığını beyanla taahhüt edilen dairenin bedelinin tespiti ile davalıdan tahsilini talep etmiş, dahili davalılar vekili cevap dilekçesinde; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının ihbar külfetini yerine getirmediğini, sözleşmede arsa sahibine verilmesi taahhüt edilen yerin imar mevzuatı gereğince verilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, mahkemece sözleşmeden sonra düzenlenen tasdikli projede 2. … katın ortak alan olarak gösterildiği, kat irtifakı kurulduğunda tasdikli projeye uygun arsa payı verildiği, kat irtifakı tesisi sırasında da davacı adına vekâleten işlem yapan şahsın davalı yüklenici çalışanı olduğunun kanıtlanamadığı, bu durumun tarafların sözleşmede tadilat yaptığı şeklinde yorumlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz olunmuştur.
İlke olarak mecburi dava arkadaşlığı veya yasaların öngördüğü (Örneğin; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu m. 14/5, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 29. maddesi gibi) istisnai haller dışında kendisine husumet yöneltilen kişinin dışında (ve bu arada 04.05.1978 gün ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişinin mirasçılarına) ve bir başkasına dahili dava veya müdahil-davalı ve benzeri tanımlamalarla taraf sıfatı verilemez. Davacı taraf istese ve masrafınıda vererek dava dilekçesinde davalı olarak hiç gösterilmeyen kişiye davetiye tebliğ edilse, mahkemece ara kararı veya eylemli olarak dahili davalı veya benzeri tanımlamalarla duruşmalara kabulüne karar verilse bile, anılan kişinin usulü dairesinde davada taraf sıfatını kazandığı kabul edilemez.
Eldeki davada davanın açıldığı tarih 31.03.2014 olup, davada davalı olarak gösterilen … davadan önce 21.04.2007 tarihinde ölmüştür. Ölü kişi aleyhine dava açılamaz. Ölü kişi aleyhine dava açılması halinde mirasçıları davaya dahil edilerek hüküm kurulamaz. Yukarıda belirtildiği üzere, ilke olarak dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen bir kişinin sonradan herhangi bir şekilde dahili davalı veya benzeri tanımlamalarla davaya katılmaları veya davada yer almaları usulen mümkün olmadığı gibi, bu şekilde davada eylemli olarak yer alan kişilerin de davada taraf sıfatını kazanamayacaklarından, dahili davalı … mirasçıları davalı olarak taraf sıfatını kazanamaz.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ölü kişi aleyhine dava açılamayacağından bahisle davanın reddi gerekirken, mahkemece davanın esasının incelenip sonuçlandırılması doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.