Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/5210 E. 2018/5027 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5210
KARAR NO : 2018/5027
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi niteliğindeki araç tamirinden kaynaklanan bakiye borcun ödenmemesi sebebiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptâline ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, yasal süre içerisinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili davasında; davalıya ait … plakalı … marka araç, servis hizmeti için müvekkil şirketin yetkili servisine teslim edildiğini, aracın onarım işlemine ilişkin düzenlenen 47.167,86 TL tutarlı, 30.04.2015 tarihli ve 168155, 168156, 168157 nolu fatura bedellerinin ödenmediğini bu sebeple … 18. İcra Müdürlüğü’nün 2015/13913 Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, borçlunun haricen kur farkı ile birlikte ana para bedeli olarak 47.783,60 TL ödediğini, ancak bakiye tahsil harcı, başvurma harcı vekâlet ücreti, faiz tutarı ve dosya masrafını ödemediğini belirterek itirazın iptâli ile takibin bakiye alacak üzerinden devamını ve %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Usulüne uygun tebligata rağmen davalının davaya cevap vermemiş, mahkemece alınan bilirkişi raporunda taraflar arasında sözlü olarak aracın gerekli tamirin yapılması yönünde anlaşmanın sağlandığı, taraflar arasında düzenlenen bir sözleşme bulunmadığı, önceden bedel belirlenmediği, gerekli tamir işlemi yapıldıktan sonra 30.04.2015 tarihinde toplam 47.167,86 TL bedelli fatura tanzim edildiği, ancak faturanın davalı borçluya tebliğ edildiğine ilişkin olmak üzere dosyaya kayıt sunulmadığı, bu kapsamda davalının almış olduğu servis hizmeti nedeniyle ödemesi gerekli rakam konusunda fatura tebliğ edilmediğinden belirginlik olmadığı, bu haliyle davalıya başlatılan icra takibi nedeniyle sorumluluk yüklenemeyeceği, kaldı ki davacı tarafça 41.167,86 TL fatura bedeline karşılık olmak üzere davalı tarafından 47.783,60 TL tutarında ödeme yapıldığının kabullerinde olduğu bu kapsamda söz konusu icra takibinin açılmasına sebebiyet vermeyen davalının icra vekâlet ücreti ve masraflardan
sorumlu tutulmasının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un tüketiciyi korumaya yönelik ruhuna teşkil edeceği ancak takibe dayanak 30.04.2015 tarih ve 47.167,86 TL tutarlı faturanın söz konusu icra takibinden önce borçluya tebliğ edildiğine yönelik olmak üzere dosyaya kayıt ibraz edildiği takdirde davalı borçlunun söz konusu icra takibinde bakiye alacak miktarından sorumlu olacağı, bu kapsamda … 18. İcra Müdürlüğü’nün 2015/13913 Esas sayılı dosyası üzerinden icra müdürlüğünce çıkarılan kapak hesabında da görüldüğü üzere davacı tarafın vekalet ücreti, tahsil harcı ve masraflar olmak üzere alacaklı olduğu miktarın 7.050,66 TL olduğu yönünde görüş bildirdiği, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, söz konusu faturanın davalı borçluya tebliğ edildiğine ilişkin dosyaya kayıt sunulmadığından bahisle dava reddedilmiştir.
Taraflar arasında araç tamiri hususunda sözleşme ilişkisi kurulduğu,bedelin ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edilmekle birlikte borç miktarının haricen ödendiği, alacaklı vekilince haricen ödemeye ilişkin icra tutanağında beyanda bulunulduğu ve dosya alacak hesabının yapıldığı, bu kez davalı vekilince 7.050,66 TL bakiye borç yönünden dava açıldığı anlaşılmıştır. Asıl alacak tutarı borçlu tarafından ödenmekle birlikte icra harç ve masrafları ile vekâlet ücreti yönünden icra takibinin devamı gerekir. Bu nedenlerle mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak icra dosyasının hesap alacağı konusunda hesap uzmanı olan bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle bakiye alacak yönünden miktar belirlenerek bu miktar üzerinden takibin devamına (talebi aşmamak kaydıyla) ve koşullar oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.Karar bu yönden bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.