Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/5055 E. 2018/5149 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5055
KARAR NO : 2018/5149
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, koşulları oluşmadığından icra ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte davacının iddiası ve davalının savunması ile taraflar arasında davalının dairesinde mobilya ve tamirat işlerinin yapımı konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki savunmalarında dava konusu tadilat işlerinin toplam bedelinin 16.500,00 TL olup, işin eksik ve kusurlu yapıldığını ve iş bedelinin ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş, banka IBAN numarası … ad ve soyadı 10.000,00 TL alındı, … Yapı Malzemeleri … T.C. No ve adres yazılı kaşe ile üzerinde imza bulunan ve altında da toplam 16.500,00 TL, bunun altında 1.000,00 TL alındı, onun da altında 15.500,00 TL kalan yazılı ancak bu kısımda imza ve kaşe bulunmayan belgeyi ibraz etmiştir.
Davacı vekili 04.09.2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde taraflar başlangıçta 16.500,00 TL’ye anlaşmış ise de, yapılacak işler ve dolayısıyla da kullanılacak malzemeler ile davalının bizzat talep ettiği malzemelerin miktarının artması nedeniyle davalının ödemesi gerektiği paranın da arttığını ileri sürmüş, ödemeleri kabul etmemiştir.
İcra takibi iki adet toplam 24.561,70 TL’lik faturaya istinaden yapılmış ise de; kargo ile gönderilmesine rağmen tebliğ edilemediğinden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2.
maddesi hükmü gereğince fatura içerikleri kesinleşmemiştir.
Davalının iş bedelinin 16.500,00 TL olduğuna dair savunması ve davacının cevaba cevabında sözleşmenin 16.500,00 TL üzerinden kurulduğu ancak fazla imalât ve malzeme nedeniyle bedelin artmasını ileri sürmesi karşısında; sözleşme kapsamı dışında fazla iş ve imalât yapıldığının ispat külfeti davacıya ait olmaktadır. Yazılı sözleşme mevcut değil ise de; sözleşme kapsamının tanık beyanları ve her türlü delil ile ispatlanabileceği Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında kabul edilmektedir.
Tarafların kabulünde olan 16.500,00 TL’lik sözleşmede bedel toplam olarak kararlaştırıldığından götürü bedellidir. Götürü bedelli sözleşmelerde hak edilen bedelin sözleşme kapsamına göre gerçekleştirilen iş ve imalâtın eksik ve ayıplar düşülmek suretiyle tamamına göre fiziki oranı tespit edilip bu oranın götürü bedele uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekir. Yine sözleşme dışında iş ve imalâtlar yapıldığının yüklenici tarafından ispatlanıp iş sahibinin yararına olduğunun anlaşılması durumunda 6098 sayılı TBK’nın 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli hesaplanıp, sözleşme kapsamında hakedilen bedele eklenmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece; davalı tarafından dosyaya sunulan ve az yukarıda içeriği açıklanan kartvizit içeriği ve imza ile ilgili davacı vekilinin beyanı alınıp gerekirse davacı yüklenici isticvap edilip yazı, rakam, kaşe ve kaşe üzerindeki imza konusunda beyanı alınıp, kabul edilmemesi halinde davalıya bu belge aslı ibraz ettirilip davacının imza ve yazılı incelemesine esas olacak yazı ve imzalarının bulunduğu belge asılları bulundukları yerlerden getirtilip, huzurda yazı ve imza örnekleri de alındıktan sonra söz konusu belge üzerindeki rakam, yazı ve imzanın davacı …’e ait olup olmadığı konusunda sahtecilik ve grafoloji uzmanından rapor alınmalıdır.
Bu incelemeden sonra taraf tanıkları sözleşmenin kapsamı ve yazıların davacıya ait olması halinde HMK’nın 202. maddesi gereğince tarihsiz belgedeki ödeme konusunda dinlenip sözleşme kapsamı belirlenmeli ve davacının sözleşme dışında davalı iş sahibinin yaptığını ileri sürdüğü ilave imalât ve malzemeler yönünden inceleme yapılmalıdır.
Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra hükme esas raporu düzenleyen teknik bilirkişiden sözleşmenin saptanacak kapsamına göre ve sözleşme bedelinin 16.500,00 TL olduğu dikkate alınarak, sözleşme kapsamındaki işlerden eksik ve kusurları dikkate alarak ve düşülmek suretiyle fiziki gerçekleşme oranı ve bu oranın 16.500,00 TL götürü bedele uygulanarak sözleşme kapsamında hakedilen iş bedeli, toplanacak delillere göre davacı yüklenicinin sözleşme dışı fazla imalât ve malzeme verip yaptığını kanıtlaması halinde bunun davalı iş sahibi yararına olup olmadığı, yararına ise yapıldığı ileri sürülen 2013 yılı mahalli piyasa rayiçleri ile bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp davacının sözleşme kapsamı ve sözleşme dışı iş imalât ve malzemelerden doğan toplam alacak miktarı hesaplanmalıdır.
Bu şekilde davacı yüklenicinin hak ettiği toplam iş bedeli bulunduktan sonra yapılacak incelemeye göre, davalının ispatladığı kabul edilen ödeme miktarı toplam alacaktan mahsup edilmek suretiyle sonucuna uygun karar verilmelidir.
Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu
davanın yazılı miktar üzerinden kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.12.2018 gnde oybirliğiyle karar verildi.