YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5038
KARAR NO : 2019/258
KARAR TARİHİ : 21.01.2019
Davacı … ile davalı … arasındaki davadan dolayı … 26. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 23.06.2015 gün ve 2013/650-2015/258 sayılı hükmü bozan 23. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2018 gün ve 2016/766-2018/3585 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacı arsa sahibine verilmesi gereken bağımsız bölümün süresinde iskan raporu alınıp teslim edilmemesi nedeniyle ceza-i şart alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve davalının icra inkâr tazminatıyla sorumlu tutulmasına dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay Yüksek 23. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2018 gün 2016/766 Esas 2018/3585 Karar sayılı bozma ilamına karşı davacı vekilince maddi hataya dayalı olarak yapılan bozma ilamının düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur.
Kural olarak Yargıtay Hukuk Dairesinin temyiz üzerine verdiği onama veya bozma ilamına karşı karar düzeltme ya da maddi hatanın düzeltilmesi talebinin temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Dairesince yapılması gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 gün 2018/1 sayılı iş bölümü kararına göre arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ve 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay’a gelen dosyaları inceleme yetkisi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine verildiğinden davacının bozmanın maddi hataya dayalı olması nedeniyle düzeltilmesi talebi Dairemizce incelenmiştir.
1-Takip konusu alacak miktarı 10.800,00 TL olup bozma kararının verildiği 2018 yılı itibariyle 15.910,00 TL’den az olması sebebiyle miktar itibariyle karar düzeltme yolu kapalı olmakla birlikte davacının talebi gecikme nedeniyle ceza-i şart alacağının tahsili istemine ilişkin olup sözleşmeye göre arsa sahibi olması ve kendisine verilmesi gereken bağımsız bölüm bulunması sebebiyle tek başına hissesi ile sınırlı olarak dava açması mümkün olduğundan TMK’nın 692. maddesi hükmünce diğer paydaşların davada taraf olarak yer almasına gerek olmadığı halde dava yanlış nitelendirilerek bozmanın maddi hata sonucu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi gibi vasıflandırılarak yapıldığı anlaşıldığından maddi hata sonucu yapılan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2018 gün 2016/766 Esas 2018/3585 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak davalının temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3-İİK’nın 67/II. maddesine göre itirazın iptâli davalarında davalının icra inkâr tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit ve borçlunun itirazında haksız olması gerekir. Somut olayda alacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılama sonucu ve alınan bilirkişi raporu ile belirlendiğinden alacak likit değildir. Bu durumda koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır. Karar bu nedenle bozulmalıdır. Ne var ki yapılan bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 HUMK’nın 438/III. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle maddi hataya dayalı olarak yapılan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 07.06.2018 gün 2016/766 Esas 2018/3585 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, 2. bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bende göre mahkeme kararının hüküm kısmı 2. madde 2. satırında davanın kelimesinden sonra gelen “10.800,00 TL asıl alacağın %20’sinden 2.160,00 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödemesine” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “yasal koşulları oluşmayan davacı tarafın icra inkâr tazminatı istemi talebinin reddine” ibaresinin eklenerek hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.