Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/5006 E. 2019/130 K. 14.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/5006
KARAR NO : 2019/130
KARAR TARİHİ : 14.01.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve…umarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl ve birleşen davalarda uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu verilen hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur. Asıl ve birleşen davalarda davacı iş sahibi, davalılar yüklenicidir.
Davacılar vekili, iş sahibi… Turizm Hizmetleri ve …. Acentası Ltd. Şti. tarafından yüklenici … aleyhine açılan 2012/277 Esas sayılı davada; iş sahibi şirketin yetkilisi … … ile davalı yüklenici … arasında “arancia” isimli yatın komple motor bakım ve tamiratları, iç ve dış boyaları ve sair işlerinin yapımı konusunda 2011 yılında sözlü anlaşma yapıldığı, sözleşme uyarınca davacı şirket tarafından davalıya toplam 47.864,44 TL ödeme yapılmasına rağmen davalı tarafından hiç bir iş yapılmadığı, ödenen bedelin iadesi için … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/5771 sayılı dosyası ile takibe geçilmişse de itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptâli ile takibin devamı ve en az %20 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep etmiştir.
İş sahibi… Turizm Hizmetleri ve … Acentası Ltd. Şti. tarafından davalı … aleyhine açılan 2012/278 Esas sayılı davada; davalı …’ün yüklenici …’ün babası olduğu, aynı sözleşme kapsamında yüklenicinin talimatı ile davacı şirket tarafından davalı …’e de toplam 8.217,00 TL ödeme yapıldığını, işin
yapılmaması…edeniyle bu ödemenin de karşılıksız kaldığını, ödenen bedelin iadesi için … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/5769 sayılı dosyası ile takibe geçilmişse de itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek, itirazın iptâli ile takibin devamı ve en az %20 oranında icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, İş sahibi şirket yetkilisi … . tarafından davalı … aleyhine açılan 2012/279 Esas sayılı davada; yüklenicinin talimatı ile aynı sözleşme kapsamında davalı …’e kendi şahsi hesabından toplam 9.897,00 TL ödeme yapıldığını, işin yapılmaması…edeniyle bu ödemenin karşılıksız kaldığını, ödenen bedelin iadesi için … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2012/5770 sayılı dosyası ile takibe geçilmişse de itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptâli ile takibin devamı ve en az %20 oranında icra inkâr tazminatının tahsili istenmiştir.
Davalılar cevabında, yapılan ödemeler kadar iş yapıldığını, fazla ödeme bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile icra takiplerine vakî itirazların iptâli ve takiplerin devamına, diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılar mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde bulunmayan sair temyiz itirazlarının reddine
2-1086 sayılı HUMK’nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay’ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğmuştur.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme…eticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir…” şeklinde tanımlanmaktadır. Somut olayda; Mahkemece verilmiş bulunan ilk kararda 2012/277 Esas sayılı davada itirazın 28.044,00 TL’lik kısım
yönünden iptâline karar verilmiş olup davacı tarafça temyiz edilmediğinden ve davalı yararına bozulduğundan, 28.044,00 TL yönünden davalı yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur.
Bu durumda mahkemece bozmadan sonra verilen kararda, 2012/277 Esas sayılı dava yönünden itirazın 43.714,44 TL yönünden iptâli ile takibin devamına şeklinde hüküm kurulmuş olması davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olmuştur. Mahkemece bu husus gözetilmeden hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, bu…edenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan…edenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan…edenlerle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.