Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/4967 E. 2018/4525 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4967
KARAR NO : 2018/4525
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan, araç tamir bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 12.04.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasar gören, davalıya ait … plaka sayılı aracın, müvekkili tarafından kasko sigortası kapsamında tamir edildiğini, düzenlenen faturanın sigorta şirketi tarafından, aracın kiralandığı ve sürücüsünün alkollü olduğu gerekçesiyle ödenmediğini, davalının düzenlediği taahhüt belgesi, teslim, ibra belgesi ile alacak sabit olmasına rağmen icra takibine haksız itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptâline, takibin devamına, icra inkâr tazminatına hükmolunmasını istemiş, davalı vekili alacağın sigorta şirketinden istenebileceğini, tamir bedeli müvekkilince ödenecek olsaydı tamirin başka bir servise yaptırabileceğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalının tamir işlemlerine ve fatura bedellerine itiraz etmediği, düzenlediği taahhüt ve teslim ibra belgeleri ile borcun sabit olduğu kabul edilerek, fatura bedelleri aynen kabul edilmek suretiyle, başkaca inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyada fotokopileri bulunan taahhüt teslim ibra belgelerinin muhatabı dava dışı … Sigorta şirketi olup, davalının takibe konu davacı alacağını kabul ettiğine dair bir belge bulunmamaktadır. Aracının tamiratının yapıldığına ilişkin bir itirazı bulunmayan davalının fatura içeriklerini kabul ettiği sonucunu doğuracak bir kanıt da mevcut olmadığından mahkemece araç üzerinde HMK 266 ve devamı maddelerine göre bilirkişi incelemesi yaptırılarak fatura içerikleri denetlenmek suretiyle davacının hak edeceği tamir bedelinin bir
raporla saptanması, itiraz edilmesi halinde ek raporun da temini ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, faturalar benimsenerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, usul ve yasaya aykırı bulunan kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.