Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/4563 E. 2019/978 K. 06.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4563
KARAR NO : 2019/978
KARAR TARİHİ : 06.03.2019

Mahkemesi :… Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen karar davacı ile davalı … vekillerince temyiz edilmiş, temyizen tetkiki davacı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 26.02.2019 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekili Avukat … geldi. Davalı … Yapı İnş. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi …geldi. Davalı vekili ile diğer davalılar vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı ve şirket yetkilisi dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, İİK’nın 94. maddesi gereği açılmış bulunmakta olup, mahkemece davanın reddine dair karar davacı ve davalılardan … tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava İİK 94/2. maddesine göre İcra Müdürlüğü’nce verilen yetkiye dayanmakta olup alınan yetki belgesinde borçlu … Yapı İnş. San. Tic. Ltd. Şti. göründüğünden ona karşı dava açma yetkisi verilmiş olduğundan … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddedilmesi gerekirken hakkında hüküm tesisi hatalı olmuştur.
3-Davacı vekili İİK’nın 94/2. maddesi gereği, davalılardan … İnşaat Ltd. Şti. ile arsa sahibi … arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin davalılar
tarafından muvazaalı olarak müvekkilinin alacağının tahsiline engel olmak amacı fesih edildiğini, davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin halen geçerli olduğunu bu nedenle sözleşme gereği müteahhitin hak ettiği payın İİK’nın 94/2. maddesi gereğince müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, davalı … sözleşmenin müteahhit tarafından gereği yerine getirilmediğinden feshin geçerli bir fesih olduğu, inşaatı kendi imkânları ile tamamladığını, diğer davalı şirketler ise sözleşmenin fesih edildiğini ve inşaata kendilerince başlanamadığını savunmuşlardır.
Arsa sahibi davalı … ile davalılardan yüklenici … İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti arasında … 25. Noterliği 26.09.2013 tarih ve 32837 sayılı Düzenleme Şeklinde Hasılat Paylaşımı ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine göre, arsa sahibinin maliki olduğu arsa üzerinde proje ve ruhsatına uygun olarak inşaat yapılacak ve yapılacak inşaatta hasılat paylaşımına esas teşkil eden tüm bağımsız bölümler arsa sahibi ve yüklenicinin anlaştığı satış rakamlarıyla ortak olarak satılacağı, satış rakamlarından elde edilecek hasılatın %50’si yüklenici, %50’si arsa sahibinin olmak üzere taraflar arasında yarı yarıya paylaştırılacaktır. Yüklenici payı ödeme tablosu da buna uygun olarak sözleşmede belirlenmiştir. Sözleşme daha sonra tarafların imzaladığı 25.09.2014 tarihli devir sözleşmesi ile … Yapı İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’ne devredilmiştir. Mahkemece, davalılar arasındaki sözleşmenin muvazaalı olarak fesih edildiği ve davalılar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi geçerliliğini koruduğu, yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda, tespite konu 6 adet villanın fiziki gerçekleşme % 61,45 olarak, tespite konu olan taşınmazda serbest bırakılması gereken yüklenici payının sözleşmeye göre ödeme oranının da %56,33 olarak tespit edildiği ve taşınmazların inşaatlarına halen devam edildiğinin tespit edildiği, genel hükümlere göre müteahhit, inşaatı %95 seviyesine getirmeden, iskan ruhsatı alıp sözleşme gereği, kendi payının devrini talep edemeyeceğinden, davacıların da bu aşamada tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği kanaati ile davanın reddine karar verilmiş ise de; feshin ileri etkili mi geçmişe etkili olduğu diğer bir deyişle sözleşmenin feshi ile birlikte yükleniciye ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, ayrıca kademeli devir koşulları üzerinde de durulmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davalılardan … İnş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek, davalı arsa sahibi tarafından davalı … Yapı İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasında ödeme yapılıp yapılmadığını, sözleşmenin ileri etkili mi geriye etkili mi feshedildiğini araştırmak, eğer ödeme yapılarak sözleşme ilişkisi geçmişe etkili feshedildi ise davacı sözleşmedeki kademeli devire dayanamayacağından davanın reddine karar vermek; ileri etkili feshedildiği kanaatine varılacak olur ise, sözleşmede ödeme payı tablosu şeklinde düzenlenen kademeli devir ile ilgili kararlaştırmayı değerlendirerek kat irtifakı kurulduğu anlaşıldığından, denetime elverişli bir bilirkişi raporu aldırmak sureti ile, isabet eden tapu payı yönünden davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.ve 3. bent uyarınca kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, davacı yararına BOZULMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet
ücretinin … İnş. San. Tic. Ltd. Şti hariç diğer davalılardan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 06.03.2019 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.