Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/4443 E. 2019/438 K. 05.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4443
KARAR NO : 2019/438
KARAR TARİHİ : 05.02.2019

Mahkemesi :Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, tapu malikleri tarafından davacı aleyhine açılan davada, dava dışı 3. şahıslara ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz olunmuştur.
Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacı iş sahibi tarafından yapılan ihale sonucu dava dışı yüklenicinin üstlendiği işi davalıların devralmasıyla … baraj yapımı işi sırasında dava dışı, arazi sahiplerine verdikleri zarar nedeniyle arazi sahiplerinin açmış olduğu kamulaştırmasız el atma davası nedeniyle ödenen bedelin davalılardan tahsili gerekip gerekmediği konusunda toplanmaktadır.
Dava dışı arsa sahiplerinin açmış olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/101 Esas, 2012/334 Karar sayılı dava dosyasında … ve … … İnş. ve Tic. Ltd. Şti. hasım gösterilerek baraj yapımı sırasında taşınmaza zarar verildiği ve taşınmazın kullanılamaz hale geldiğinden bahisle tazminat istenmiş, mahkeme tarafından, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 2011/4855 Esas 2011/11149 Karar sayılı, davanın niteliği itibariyle sorumluluğun kamu kurumu olan … Genel Müdürlüğüne ait olduğu, sözleşme gereği davalı şirkete rücu etmesinin tarafların iç ilişkisini ilgilendirdiği yünündeki bozma ilamı
doğrultusunda; davanın … yönünden kısmen kabulü ile; 59.491,66 TL kamulaştırmasız el atma bedelinin … Genel Müdürlüğü’nden alınarak tapu kaydındaki hisseleri oranında davacılara verilmesine, dava konusu taşınmazın davacıların 21960/23040 oranında hisselerinin iptâli ile bu oran üzerinden … adına tesciline, davalı şirket yönünden husumetten reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu karar sonucu, davalı … tarafından dava dışı arazi sahiplerine 189.821,36 TL’nin ödenmiştir.
Davacı ile davalı … … İnş. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin de kabul ettiği sözleşmenin 3. maddesinde Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin ekleri arasında yer almış olup, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’nin 7. maddesinin 8. fıkrasında, “Müteahhit, işin devamı süresinde iş yerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde hasar ve zarar meydana gelmesini önleyici her türlü güvenlik önlemini almak zorundadır. İş sahasında veya çevresindeki bölgede, yeterli güvenlik önleminin alınmaması nedeniyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden müteahhit sorumludur. Müteahhit, kazaların, zarar ve kayıpların meydana gelmesini önlemek amacı ile gereken bütün önlemleri almak ve kontrol teşkilatı tarafından, kaza, zarar ve kayıp ihtimallerini azaltmak için verilecek talimatların hepsine uymak zorundadır. Ayrıca müteahhit, iş yerinde kullanılan araç, gereç ve makinelerle patlayıcı maddelerin neden olabileceği kazalardan korunma usullerini ve önlemlerini çalışanlara öğretmek zorundadır.” düzenlemesi bulunmaktadır. Bu düzenleme dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 193. maddesinde düzenlenen “delil sözleşmesi” niteliğindedir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 287. maddesinde de, bu yönde düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenleme resen gözetilmesi gerektiğinden, mahkemece Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’nin yukarıda değinilen hükmü değerlendirilmelidir. Şartnamenin bu hükmü sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 99. maddesi ve dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nın 115. maddesinde düzenlenen “sorumsuzluk” kaydıdır. Davacı …’nin hile veya ağır kusuru bulunduğu da kanıtlanmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, resen gözetilmesi gereken şartnamenin 7. maddesinin 8. fıkrası uyarınca tüm sorumluluk yüklenici şirkete ait olduğundan iş sahibi olan davacı … tarafından yüklenicinin kusuru nedeniyle, mahkeme kararıyla kamulaştırmasız el atma nedeniyle zorunlu olarak tescil kararı verilip, bedel ödenildiğinden, birlikte ifa kuralı gereğince davacı tarafın ödemiş olduğu bedelin davalılardan tahsili ile … adına tapuya kayıtlı olan 782 parsele ait tapu kaydının iptâli ve yüklenici şirket adına tesciline karar verilmesinden ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 05.02.2019 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.