Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/4171 E. 2019/274 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4171
KARAR NO : 2019/274
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup, mahkemece davanın Dairemizin bozma ilamına uyularak kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; davalı … site yöneticisi … ile 2013 yılı ortalarında yöneticiliğini yapmakta olduğu sitenin mantolama işleri için gerekli malzemelerin satış, teslim ve ödeme şartlarında anlaşıldığını, satım bedelinin bir kısmının site sakinlerince bir kısmının ise elden ödendiğini, bakiye alacak miktarı olan ödenmeyen 11.720,00 TL üzerinden takip yapıldığını ve alacağın %20 icra inkâr tazminatı ile tahsilini talep etmiş; davalı savunmasında, davacı ile sözleşme ilişkisini reddederek sitenin mantolama işinin dava dışı yüklenici… ile malzeme işçilik dahil olmak üzere 66.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını sitede oturanların kredi kartı ile ödeme yapabileceklerinden dolayı bir kısım ödemelerin yüklenicinin yönlendirmesi ile onun nam ve hesabına davacının iş yerinde yapıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın 11.720,00 TL asıl alacak üzerinden kısmen kabulü ile 2.344,18 TL icra inkâr tazminatına karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 19.12.2017 gün, 2016/2910 Esas 2017/4496 Karar sayılı ilamı ile taraflar arasındaki satım ilişkisinin tüketici işlemi olduğu davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğinden bahisle hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında şifahi anlaşma olduğu, tanık olarak dinlenen ve malzemeleri teslim alan dava dışı yüklenici…’in davalı ile malzemesi olarak anlaşma yaptıklarını beyan etmesi, malzeme bedellerinin bir kısmının site yönetimi bir kısmının ise apartman yönetimince kredi kartından çekilerek yapıldığı gerekçesiyle 11.720,00 TL asıl alacak ve 2.344,18 TL icra inkâr tazminatı
üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Dava, satım sözleşmesinden doğan malzeme bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Kural olarak, satım sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz, ancak sözleşme ilişkisi ispatlanmış değilse HMK 200. maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. Açık muvafakat olmazsa tanıkla sözleşme ilişkisi ispatlanamaz.
Taraflar arasında eser ya da satış sözleşmesi ilişkisi bulunduğu yukarıda izah edildiği şekilde kanıtlanamadığı gibi, tanık sıfatıyla dinlenilen…’in davalı tarafından sunulan imzası inkâr edilmeyen sözleşmede davalı apartman yönetimi ile 20.06.2013 tarihinde 66.031,00 TL üzerinden malzeme ve işçilik dahil olmak üzere eser sözleşmesi akdedildiği, yine yüklenicinin imzasının içeren başkaca bir belgede ise kredi kartı ödemelerinin yüklenici nam ve hesabına yapıldığı ve iş bedelinin tamamının ödendiği ve iş sahibi davalının yüklenici tarafından ibra edildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi bulunduğu kanıtlanamadığından davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 22.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.