Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/4161 E. 2019/3536 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4161
KARAR NO : 2019/3536
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 01.01.2012 tarihli fabrika ve idari bina yapımına dair eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemine ilişkin olup sözleşmenin 10. maddesi ve diğer hükümlerinde hakediş alacaklarının ödenmesi için kararlaştırılan kesin vade bulunmamaktadır. Davacı taraf 06.02.2014 tarihinde davalıya keşide ettiği ihtarname ile 65.135,53 TL alacağın ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesini talep etmiştir. Anılan ihtarnamenin 10.02.2014’e tebliğ edilmiş olması karşısında 18.02.2014 tarihinde davalının temerrüde düşürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece hüküm altına alınan alacağa ihtarnameyle oluşan temerrüt tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerekirken son hakediş için davalının kısmi ödemede bulunduğu tarih olan 30.11.2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekmekte ise de saptanan hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddeyi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. bendinde 65.134,61 TL rakam ve harflerinden sonra gelen “30.11.2013” tarihinin karar metninden çıkartılarak yerine “18.02.2014” tarihinin yazılmasına ve kararın değiştirilen bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2.037,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 176,60 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.