Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/4111 E. 2018/5209 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4111
KARAR NO : 2018/5209
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Mahkemesi :… Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili ilişkin açılmış olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı … Yalıtım isimli firmanın sahibi olduğunu, 2012-2013 yıllarında davalının sahibi olduğu apartmanın dış cephe mantolama işi, pencere mermer küpeştesi, balkon gider bağlantılarının yenilenmesi, balkon demir ve oluklarının yapımı konusunda anlaştıklarını, sözleşme konusu işin davacı tarafından yapıldığına dair bina bilgileri başlıklı davalının imzasını taşıyan belgeyi sunduklarını,davalının iş bedelini ödemediğini … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/32 D. iş sayılı dosyası ile de delil tespiti yaptırdıklarını belirterek 44.019,50 TL iş bedeli alacağının tahsilini istemiş, davalı vekili ise, binanın mantolama, mermer denizlik yapılması, balkon su giderlerinin yapılması balkon demirlerin boyanması, yağmur oluklarının yenilenmesi işleri için dava dışı … isimli yüklenici ile anlaşılarak 12.10.2012 tarihinde sözleşme imzalandığını, ısı yalıtım malzemelerinin teslimi sırasında bazen davacının kendisinin de geldiğini, taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmadığını, 2014 yılının son aylarında iki şahsın apartmana gelerek … Belediyesi’nden geldiklerini ve binadaki ısı yalıtımı ile ilgili beyan alarak tespit ve araştırma yaptıklarını beyanla davalı ile görüştüklerini ve davacının sunduğu belgeyi imzaladığını davacının kötüniyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından taraflar arasında sözleşme yapıldığına dair yazılı delil sunulamadığı, davacı tarafından sunulan Bina Bilgileri başlıklı belgede de sözleşme imzalandığına dair herhangi bir ibarenin olmadığı, davalının … Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın 2015/4126 sayılı soruşturma dosyasında vermiş olduğu ifadenin de davalı aleyhine değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacının kararı istinaf etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da, yazılı sözleşmenin dava dışı … ile akdedildiği sözleşmelerin nispiliği uyarınca alacağın sözleşme ilişkisi bulunmayan davalıdan tahsil edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/4126 soruşturma dosyanın incelenmesinde, davalının müşteki sıfatıyla kollukta vermiş olduğu 09.04.2015 tarihli ifadesinde “… ” apartmanın dış cephe kaplaması olmadığından dolayı ben ısı yalıtımı yaptırmak istedim ve 2012 yılında akrabamız olan ve bu işi yapan … isimli şahıs ile görüştüm kendisine ısı yalıtımı yaptırmak istediğimi söyledim oda kabul etti, ancak … dış cephe kaplamasını yaptırmak için … Yalıtım Dünyası isimli iş yeri ile anlaşmış bu firma o tarihte bizim apartmanın incelemesini yaptılar ve 49.000,00 TL masraf çıkardılar bende bunu kabul ettim, yapılacak iş için gerekli olan 49.000,00 TL parayı ben …’a verdim kendisi iş karşılığında bu parayı … Yalıtım dünyasına verecekti, firma gelerek bizim apartmanda yaklaşık 1 ay kadar çalıştılar ancak işi tam olarak yapmadan ayrılıp gittiler…” şeklinde beyanda bulunmuştur. Her ne kadar mahkemece dava reddedilmiş ise de; dosyada mevcut bulunan dava dilekçesine ekli “BİNA BİLGİLERİ” başlıklı belgede bina yalıtımında kullanılan malzemenin bilgisinin verildiği, yalıtım uygulayıcı olarak da davacının isminin yer aldığı, davalı tarafından imzalandığı, anılan soruşturma dosyasından da yalıtım yapılması konusunda taraflar arasında görüşmeler yapıldığı ve sonuçta imzası inkâr edilmeyen belge ile de eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafından Bina Bilgileri başlıklı belgenin hataen imzalandığı ileri sürülmüş ise de dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nın 39. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı anlaşıldığından davalının bu savunmasının dinlenilmesi de mümkün değildir. Tüm bu nedenler ile taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu kabul edilerek işin esasının incelenip değerlendirilmesi gerekirken davanın reddedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA, ve bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 20.12.2018 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.