Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3889 E. 2019/195 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3889
KARAR NO : 2019/195
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-birleşen dosya davalısı vekili gelmedi. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl davada sözleşmenin geriye etkili feshi ile yıkılan eski yapı nedeniyle uğranılan zararlar, birleşen davada ise imalât bedeli istenmiş olup, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalı-birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün bulunmamasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen davaya yönelik tüm, asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında düzenlenen … ikinci Noterliği’nin 21.06.2010 tarih ve 18832 yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, yüklenici davalının edimlerini yerine getirmediğini, yapılan imalâtın kaçak ve imara aykırı olduğunu belirterek; sözleşmenin geriye etkili feshinin tesbitini,taşınmaz üzerinde mevcut iken yıkılan ve yaptırdığı ekspertize göre 2.200,00 TL değerindeki, ahır niteliğindeki yapının bedeline karşılık şimdilik 1.000,00 TL maddi zararının tazminini istemiştir.
Davalı vekili taşınmazın imar durumunun konut yapımına elverişli olmaması nedeniyle başlangıçtan itibaren ifa imkânsızlığı bulunduğunu, bu durumu bilen davacının kötü niyetli olduğunu, taşınmazda yaptığı 24.153.00 TL’lik imalâtların bedelini tahsil amacıyla karşı dava açtığını bildirmiştir.
Mahkemece her iki dava birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, asıl davada; sözleşme uyarınca yapımı gereken binanın, 21.08.2011 tarihinde teslimi gerekirken halen bitirilemediği ve kaçak halde olup ruhsatı alınamadığı saptandığından, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, dava dilekçesinde talep konusu edilmediği halde ıslahen istenen zemin artı bir katlı 91.960,00 TL bedelli yapı bedeline yönelik talebin ve söküm bedeli taleplerinin reddine, daha sonra verilen dilekçe ile istenen 10.031,00 TL kira bedelinin davalıdan tahsiline, birleşen davada temelden ibaret, kaçak imalâtlarının ekonomik değeri bulunmadığından yapı bedelinin istenemeyeceğinden davanın reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 23 Hukuk Dairesi’nin 2014/7935 Esas 2015/1026 Karar sayılı ilamıyla; sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, ikinci kez ıslah yapılamayacağından kira bedeli talebinin reddine, yükleniciye teslim edilen taşınmazdaki yapının ne olduğunun saptanarak bedeline hükmolunması, mevcut inşaatın söküm bedeli istenebileceğinden bu isteğin reddinin de doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bu kez; kira bedeli talebinin reddine, inşaat sözleşmesine konu taşınmaz üzerinde bulunduğu sonradan iddia edilen bir binanın mevcudiyeti kabul edilerek bilirkişi tarafından saptanan 91.960,00 TL’lik bedeli ile 2.520,00 TL’lik ahır bedeline ve 4.517,00 TL söküm bedeline hükmedilmiş ise de; davacı vekili dava dilekçesinde açıkça … … şubesinde yaptırdığı ekspertize göre taşınmaz üzerinde bulunan yapının ahır niteliğinde, 2.200,00 TL değerinde olduğunu tesbit ettirdiğini ve yapılan tesbit sonucu bina bedelini talep ettiğini bildirmiştir. Bu durumda; dava dilekçesinde yer almayan bir konuda ıslah talebinde bulunulamaz,bu yolla iddia genişletilemez. Dilekçede talebe konu edilmediği halde zemin artı bir kattan ibaret bir binanın sonradan taşınmazın üzerinde bulunduğu iddia edilerek ve bu hali ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını kanıtlayan dosyada herhangi bir delil de sunulamadığından bu talebin reddine karar verilmesi, sadece ahır (depo) bedeli 2.520,00 TL ile söküm bedeli olan 4.517,00 TL toplamı 7.037,00 TL’ye hükmedilmesi gerekir. Davacı tarafından kanıtlanamadığı halde fazladan bina bedeline hükmedilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükümün davalı-birleşen dosya davacısı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.