Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3854 E. 2018/5059 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3854
KARAR NO : 2018/5059
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

Davacı-birleşen dava davalıları 1-… 2-… ile davalı-birleşen dava davacısı … Danış. Hiz. İnş. Teks. Tem. ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı … 1. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 12.03.2015 gün ve 2014/577-2015/102 sayılı hükmü onayan …. Hukuk Dairesinin 30.10.2017 gün ve 2016/3…2-2017/2945 sayılı ilamı aleyhinde davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâl ve tescil, birleşen dava ise, yine kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan yüklenici tarafından arsa sahipleri aleyhine açılan tapu iptâl ve tescil talebinden ibarettir. Asıl davada davacı; arsa sahipleri, davalı yüklenici, birleşen davada ise davacı yüklenici, davalılar ise arsa sahipleridir.
Asıl davada davacı arsa sahipleri vekili; müvekkillerinin müştereken malikli oldukları … ili, … ilçesi, 2. Bölge Mah. … köyü, 5 pafta, 128 ada, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 nolu parselde kain arsa vasfındaki taşınmaz ile ilgili olarak davalı ile … 44. Noterliği’nin 00982 yevmiye nolu 03.10.2011 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesini imzaladıklarını, iş bu sözleşmeye göre brüt inşaat alanının %35’inin arsa sahiplerine, %65’inin davacı şirkete ait olduğunu, inşaatın teslim tarihi olan 30.05.2014 tarihine 5 ay varken inşaatın kabasının dahi bitmemiş olduğunun … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/9 D. İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, 30.05.2014 tarihine kadar beklendiğinde inşaatın halen bitmediğini gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşat sözleşmesinin feshedildiğinin tespitine, kira kaybı ve cezai şart ile menfi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yüklenici vekili; inşaatın belirlenen sürede bitmediği iddiasının doğru olmadığını, davanın reddine, davacılar aleyhine kötü niyetli dava nedeni ile %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/607 Esas sayılı dosyasında davacı yüklenici şirket vekili; davalıların … 44. Noterliği’nin 03.10.2011 tarih ve 00982 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi olduğunu, sözleşmede ayrık hüküm gereği tarafların yükümlülükleri, arsa sahibinini yükümlülükleri, ferağ esasları, ferağ safhaları, arsadaki parselasyon ve tevhit işlemi tamamlandıktan sonra müteahhit firmanın hissesine düşen %65’inin ferağını vereceğini beyanla tapunun sözleşmenin ayrık hüküm gereği şirketi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı arsa sahipleri vekili; öncelikle davacı hakkında … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/577 Esas sayılı dosyasından sözleşmenin geçmişe etkili olarak feshi
ile fesih tarihine en yakın tarih olan dava tarihi itibariyle arsa sahiplerinin mal varlığına geçen imalatların mahalli rayiç değerinin tespit edilip hüküm altına alınması yine cezai şart ve kira kaybı gibi uğradığı zararların dışında ayrıca menfi zararlarının tazmini amacıyla dava açıldığını, öncelikle mahkeme dosyasının bu dosya ile birleştirilmesini, aksi takdirde dava dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12.02.2015 tarih ve 2015/50 Karar sayılı kararı ile dosyanın asıl dosya olan 2014/577 Esas sayılı dosyası ile dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan birleştirilmesine karar verildiği ve yargılamanın bu dosya üzerinden yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilir iken; davacı-birleşen dosya davalısı … ve … vekili ile davalı-birleşen dosya davacısı … Danış. Hiz. İnş. Teks. Tem. ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti. yetkilisi …12.03.2015 havale tarihli dilekçeleri ile ön inceleme aşamasında olan asıl dava ve birleşen dosyanın anlaşma sağlandığından taraflar dosyaya 12.03.2015 havale tarihli 09.03.2015 tarihinde imzalanan sulh ve uzlaşma ibra protokolünü dosyaya ibraz etmişler, tarafların söz konusu protokol doğrultusunda anlaştıklarını bu sebeple davadan feragat ettiklerini protokol sözleşmesinin onaylanmasını talep etmeleri üzerine sözleşmenin iptâli ile tapu iptâl tescil davalarının tarafların dosyaya sunmuş oldukları 12.03.2015 havale tarihli 09.03.2015 tarihli sulh, uzlaşma ve ibra protokolü uyarınca karşılıklı olarak davalarından feragat ettiklerinin tespiti ile esas dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiş kararın davacı-birleşen vekilince temyizi üzerine Yargıtay Yüksek …. Hukuk Dairesi’nin 30.10.2017 tarih, 2016/3…2 Esas, 2017/2945 Karar sayılı ilamı ile karar onanmış, davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Karar düzeltme talebinin kural olarak temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Dairesince yapılması gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 gün 2018/1 sayılı işbölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay’a gelen dosyalardaki temyiz ya da karar düzeltme taleplerini incelemek görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirketin yetkilisi …’nın 12.03.2015 havale tarihli dilekçeleri ile 09.03.2015 tarihli sulh, uzlaşma ve ibra protokolünü sundukları, tarafların protokole göre davadan feragat ettikleri, …’nın dosyada mevcut imza sirküleri ve birleşen dosyada dava dilekçesi ekinde bulunan … Ticaret Odası’nca verilen belge uyarınca 30 yıllık süre ile…ile birlikte şirketi temsile yetkili olduğu, münferit imzası ile şirketi her türlü hususta temsil ve ilzama yetkili bulunduğu, karşılıklı vekâlet ücreti ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddi ile 09.03.2015 tarihli protokolün aynen onaylanmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’ nun 307 maddesinde “(1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Aynı kanunun 309. maddesinde ise; “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul,
kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmü bulunmaktadır.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan, davadan feragat iki taraftan birinin talep sonucundan vazgeçmesi olarak tanımlanmakta olup, tasarruf ilkesinin bir sonucu olarak hiç kimsenin bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi açmış olduğu davayı sonuna kadar takip etmeye de zorlanamaması ilkesinin bir sonucudur. Bu nedenle taraf açtığı davadan hüküm kesinleşinceye kadar feragat edebilir. Davadan feragat eden davacı ise hakkın özünden vazgeçildiğinden aynı davayı bir daha açamayacaktır. Bir başka deyişle feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur ve davadan feragat karşı tarafın rızasına bağlı değildir. Ayrıca HMK 297. maddesi hükmü gereği hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunlu bulunduğundan şarta bağlı olarak feragat halinde hüküm kurulamaz. Bir başka deyişle şarta bağlı olarak yapılan feragat geçerli olmayacaktır. Feragatin şarta bağlı olması halinde mahkeme bu beyana itibar etmeksizin davaya devamla esas hakkında inceleme yapıp karar vermek durumundadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya geldiğimizde; mahkemeye sunulan 09.03.2015 tarihinde imzalanan “Sulh ve Uzlaşma İbra Protokolü” başlıklı belge dosyaya ibraz edilmiş ve bu belge nazara alınmıştır. Bu belge incelendiğinde; taraflar arasındaki anlaşmanın şarta bağlı olduğu ve bu şartlara göre davadan feragat edileceği yazılmış bulunmaktadır. Dosyaya ibraz edilmiş bulunan protokol feragat beyanı niteliğinde olmayıp sulh teklifi niteliğinde bulunmaktadır. Tarafların bu protokol üzerinde hiç bir kayıt ve şart ileri sürmeden anlaşmış olmaları da söz konusu değildir. Bu protokole göre davanın feragat gereğince reddi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından hükmün belirtilen gerekçelerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısının karar düzeltme taleplerinin kabulüyle, …. Hukuk Dairesi’nin 30.10.2017 tarih 2016/3…2-2017/2945 sayılı ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının istek halinde karar düzeltme isteyen davalı-birleşen dosya davacısına geri verilmesine, 13.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.