Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3846 E. 2018/5054 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3846
KARAR NO : 2018/5054
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme ile, … ili, … ilçesi, … mahallesinde imar planı kapsamındaki …-2 … Projesi bünyesinde yer alan 12 ve üstü genişlikteki stabilize yol teknik altyapılarının bedeli kendilerince karşılanmak üzere yaptırıldığını, Büyükşehir Belediye Meclisinin kararına dayalı olarak Fen İşleri Daire Başkanlığı ile düzenlenen 05.08.2008 tarihli protokolle devir ve teslim edildiğini, protokole göre yollara cepheli arsalar için üçüncü şahıslardan tahsil edilen 331.370,02 TL’nin yıllar sonra 18.03.2013 tarihinde hesaplarına aktarıldığı, davalının üçüncü kişilerle olan hukuki ihtilafı nedeniyle … İdare Mahkemesince verilen yürütmeyi durdurma kararı uyarınca Belediye Meclisinin 12.03.2013 tarih ve 382 sayılı protokolünün iptali ve tasfiyesine karar verildiğini, bu kararın gerekçesini benzer protokol hükümlerini içeren … Genel Müdürlüğü ile aralarında düzenlenen 15.07.2004 tarihli protokol hükmündeki muvafakat koşuluna ilişkin olarak doğan hukuki ihtilaflar sonucu tesis edilen adli ve idari yargı kararlarında muvafakat koşulunun hükümsüzlüğüne yer verilmesinin oluşturduğunu, bahse konu kararlarda kendi kooperatiflerine ait arsanın bulunduğu alandaki altyapı hizmetlerinin kendileri tarafından yapılmış olması nedeniyle bu hizmetler karşılığında yapılan tahsilatların taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde yapılması gerektiğinin yer aldığını, belediyenin de 25.03.2013 tarihli yazısında, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca üçüncü şahıslardan alınacak katılım bedeli tahsilatı ve uygulamasının
belediye tarafından yürütüleceğini bildirdiğini, protokolün mutabakat sağlanmadan tek taraflı tasfiye edildiğini belirterek yaptıkları harcamalar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini ıslah ederek 10.550.433,85 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı savunmasında, davacının protokolle Belediyeye devrettiği 12 mt ve üstü yollara cepheli parsellerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 23. maddesine göre stabilize teknik altyapı bedelinin tahsilatı yetkisinin davacıya verildiğini, belediyenin tahsilat yetkisini başkasına devredemeyeceğine ilişkin emsal yargı kararları sebebiyle 12.03.2013 tarihinde protokolün iptâl edildiğini, davacının kendisine üye olmayan kooperatiflerden bölgede yaptığı çalışma maliyetini inşaat alanına göre belirlediğini, oysa belediyenin hesapladığı bedellerin meclis kararı ile belirlenen birim fiyatlara göre tahakkuk ettirildiğini, dolayısıyla davacıya herhangi bir iade yapılmasının olanaklı olmadığını beyanla, davanın reddini savunmuş, Mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan 12.03.2013 tarihli protokolün idari yargı kararı ile iptal edildiği anlaşılmakta olup davada talep edilen güncellemenin yasal ve sözleşmesel dayanağı kalmamıştır. Ayrıca davacı 11.09.2012 gün 268-269 sayılı yazılarda toplam 45 parselle ilgili talepte bulunmuştur. Bu halde mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp taleple bağlı kalınarak söz konusu yazılarda belirtilen toplam 45 parsel yönünden ve işin yapıldığı tarihlerde araştırılıp yapıldığı tarihteki piyasa fiyatları üzerinden davacı alacağının hesaplattırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi