Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3711 E. 2019/4 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3711
KARAR NO : 2019/4
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosya davalısı vekili ile birleşen dosya davalıları …, …, …, … mirasçıları, …, … vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davalı yükleniciye karşı tapu iptâl tescil ve tazminat istemiyle birleşen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/451 Esas sayılı davası davalı yüklenici ile birlikte yükleniciden arsa payı alan diğer davalılara karşı açılmış sözleşmenin feshi ile tapu iptâl ve tescil, birleşen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/226 Esas sayılı davası ise yükleniciden hisse devralan diğer davalılara karşı açılmış tapu iptâl ve tescil davası olup, mahkemece verilen ilk kararın bozulmasından sonra kurulan hükme karşı davalı yüklenici … vekili ile bir kısım davalılar (… mirasçıları…., …, … ile …, …, …, … ve …) vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz isteminde bulunulmuştur.
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili asıl ve birleşen dosya davalısı yüklenicinin kat
karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşa etmeyi taahhüt ettiği binayı imara ve ruhsata aykırı imâl ettiğini, diğer davalılara da arsa payı devri yaptığını beyan ederek yapının imara ve ruhsata aykırı inşa edilmiş olması nedeniyle sözleşmenin feshi ile tazminat, ayrıca davalı yüklenici ve diğer davalılara devredilen arsa paylarının tapusunun iptâli ile müvekkili adına tescilini, taşınmaza yapılan müdahalenin meni ile taşınmazın tahliyesi taleplerinde bulunmuş, davalılar davanın reddini savunmuş, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde yapının ruhsata ve imara aykırı inşa edildiği tespit edilmiştir.
Mahkemece alınan ilk kararın bozulmasından sonra ancak bozma ilamına uymadan önce … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dava dosyası bakımından tefrik kararı verilmiş ise de tefrik edilen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/226 Esas sayılı dava dosyasında davalıların …, … ve … olduğu, tefrik kararında sadece … ve … hakkında tefrik kararı verildiği, esas kararda ise tefrik edilen dosyadaki diğer davalı … hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olduğundan ve davalar arasında irtibat bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nın 166. maddesi uyarınca dava dosyası tefrik edilmeden birlikte görülmesi zorunludur. Ayrıca 6100 sayılı HMK 297/2 maddesi uyarınca hükümde taleplerden her biri hakkında verilen kararın açıklanması zorunlu olup, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/226 Esas sayılı dava dosyasındaki davalı … hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de hatalı olmuştur. Bu nedenlerle mahkemece tefrik edilen 2004/226 Esas sayılı dava dosyasının bu dava ile birleştirilmesi sağlanıp tüm talepler ve her bir davalı yönünden kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosya davalısı … ile … mirasçıları ve …, …, …, … ve …’a geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.