Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3471 E. 2018/5118 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3471
KARAR NO : 2018/5118
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar dairemizce 2016/412 Esas sayılı 17.05.2017 tarihli kararla bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak bu kez davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir.
Davacı davasında davalı kuruma ait … il merkezinde bulunan Prof. Dr. A. … Devlet Hastanesi’ne ve …’da bulunan Devlet Hastanesi’ne yaptığı otomasyona yönelik imalât işleri nedeniyle 05.12.2013 tarihli 16.303,50 TL’lik, 26.12.2013 tarihli 12.849,84 TL’lik ve 26.12.2013 tarih ve 8.106,60 TL’lik KDV dahil bedelli faturaları kestiklerini, yapılan bu işlerin bir kısmının teslim edilmiş olduğunu, işlerin tamamlamasından sonra 2013 yılı sonuna kadar ödenmeyen imalâtların bedelinin ödenmesi için davalı kuruma, … 3. Noterliği’nin 30.12.2013 tarih ve 018054 yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiklerini, ihtarnameye cevap vermeyen idarenin fatura bedellerini de ödemediğini belirterek toplam 37.250,00 TL’lik KDV dahil fatura bedellerinin tahsilini talep etmiş, davalı savunmasında onarım ve bakım adı altında davacı tarafından herhangi bir işin yapılmamış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece taraflar arasında önceden süre gelen bir akdî ilişkinin olduğu, kabul edilse de bilirkişi raporuna göre montaj işlerinin hangi tarihlerde hangi işle ilgili yapıldığının tespit edilemediği, geçmiş döneme ait davacı tarafça kesilen 8 adet faturanın da davalı kurum tarafından ödendiği, davacı tarafından 05.12.2013 ve 26.12.2013 tarihli faturaların içeriğinde yazılı işlerin yapıldığına dair 2012 yılı Aralık ayı ve 2013 yılı Ocak ayı içerisinde düzenlenmiş ve bir kısmı imzasız bir kısmı ise yetkili kişilerce imzalanmayan bir takım belgelerin delil olarak gösterildiği, fatura ve belgelerin tarihlerinin örtüşmemesi sebepleriyle itibar edilemeyeceği, tek taraflı düzenlenen ve karine gereği ödenmiş kabul edilen bu
faturalardaki işlerin yapılıp bedelinin ödenmediğinin davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Davacı yanın temyizi üzerine, dairemiz bozma ilamında “.. yapılan imalâtlar ile ilgili olarak idarece “hizmet işleri kabul tutanağı” düzenlenip, sonraki dönemde idare tarafından yapılmış bulunan “yaklaşık maliyet piyasa araştırması”na göre 02.12.2013 tarihinde taraflar arasında akdî ilişkinin yeniden kurulduğu anlaşılmaktadır. Davalı imalât yapılmadığı için dosyanın kapatıldığını iddia etmekte ise de mahkemece her iki sözleşme kapsamında yapıldığı iddia edilen işler için mahallinde keşif yapılıp, yapıldığı belirlenen imalâtların teklif fiyatlarıyla bedelleri saptanarak, yapılmış ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesi..” gerektiğinden karar bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden oluşturulan uzman bilirkişi heyeti ile … da mahallinde keşif yapılarak alınan rapora göre asıl davanın kabulüne karar verilmiş ise de; tam olarak bozma ilâmı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapıldığından söz edilemez. Özellikle …’da bulunan işle ilgili talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yapılıp rapor alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 04.02.1959 gün 13/5 ve 09.05.1960 tarih 21/9 sayılı kararlarında usule ait kazanılmış hak müessesesinin Usul Yasası’nın dayanağı ana esaslardan olduğu, kamu düzeniyle ilgili bulunduğu, mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hakkın doğacağı, mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay bozma kararına göre karar verilmek zorunda bulunulduğu hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılamaz ve bozma sebebidir. Bu durum, usuli müktesep hak kuralının bir çeşididir.
Bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak doğacağından bozmaya uygun inceleme yapılarak karar verilmesi zorunludur. Eksik inceleme ile karar verilemez. … da bulunan imalâtların da saptanması bakımından talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak toplanacak delillere göre tüm dosya talepleri ile ilgili bozma doğrultusunda bilirkişi raporu alınarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.