YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3422
KARAR NO : 2019/283
KARAR TARİHİ : 22.01.2019
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle hakediş bedellerinin süresinde ödenmemesi sonucu kredi kullanılan dava dışı bankaya fazladan ödenmek zorunda kalınan faiz alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 281/1. maddesinde tarafların bilirkişi raporunun kendilerine tebliğinden itibaren iki hafta içinde raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanması veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, diğer bir ifade ile bilirkişi raporuna itiraz edebilecekleri düzenlenmiştir. Kanunda tanınan bu sürenin hakim tarafından tarafların muvafakat olmaksızın kaldırılması ya da azaltılması mümkün değildir.
Eldeki davada bilirkişi raporu davalı vekiline 12.05.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup 2 haftalık itiraz süresi dolmadan davalı ve vekilinin katılmadığı 22.05.2017 tarihli duruşmada dava sonuçlandırılarak davalının savunma hakkı ihlal edilmiştir.
Öte yandan davacının talebi, dava dışı bankaya kredi kullanılarak temlik edilen davalı iş sahibinden olan iş bedeli alacağının süresinde ödenmemesi sebebiyle kredi alınan dava dışı bankaya fazladan ödenen kredi faizinin tahsili istemine ilişkindir. Sözleşmenin ödeme yeri ve şartları başlıklı 11. 2. maddesinde yapılan “Hakediş raporları, bu sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nde düzenlenen esaslar çerçevesinde kanuni kesintiler de yapılarak her ayın ilk beş günü içinde düzenlenir. Hazırlanan hakediş raporları idarece onaylandıktan sonra otuz gün içinde tahakkuka bağlanarak 15 gün içinde ödenir.” şeklindeki düzenleme alacağın muaccel – istenebilir olması ile ilgili olup, kesin vade niteliğinde değildir. Davacı ya da temlik alan tarafınca alacağın istenebilir olduğu tarihten sonra davalı iş sahibinin miktar belirtilip ödenmesi talep edilmek suretiyle temerrüde düşürüldüğü de ileri sürülüp
kanıtlanmamış olduğu gibi, dava dışı bankaya ödenen faizin davalıya yükletilmesi de mümkün olmadığından (munzam zarar dışında) davanın tümden reddi yerine yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabulü doğru olmamıştır.
Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.