Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3394 E. 2019/732 K. 21.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3394
KARAR NO : 2019/732
KARAR TARİHİ : 21.02.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin olup, yapılan yargılama sonunda … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/399 Esas – 2017/225 Karar ve 25.04.2017 günlü kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi sonucunda … Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2017/495 Esas – 2018/174 Karar ve 27.03.2018 günlü kararı ile tarafların istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince temyiz edildiği anlaşılmıştır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddede; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle daha önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa bile sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HUMK hükümlerine göre temyize tabi olacaktır. HMK geçici 3/2. maddedeki ilk düzenlemede “aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan” ibaresi değiştirilerek “verilen kararlar” ibaresi getirildiğinden bu değişiklik açıkça bu sonucu gerektirmektedir.
Somut olayda, kanun yoluna başvurulan yerel mahkemenin davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verdiği karar 25.04.2017 tarihli olup kural olarak istinaf kanun yoluna tabi ise de, öncesinde 09.10.2013 tarihinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/673 Esasına kayıtlı olarak açılan davada 19.06.2014 gün 2014/155 sayılı kararla mahkemenin görevsizliğine, dosyanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu haliyle Bölge Adliye Mahkemeleri’nin göreve başlama tarihlerinden önce ilk derece mahkemesince niteliği ne olursa olsun nihai karar verilmiş olmakla, dosyada, esas hakkında verilecek kararlara karşı kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolunun istinaf değil temyiz kanun yolu olduğu anlaşıldığından, Dairemizin temyiz incelemesi yapmakla görevli ve yetkili olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararı yok hükmünde olup, kararının kaldırılmasıyla işin esasının incelemesine geçildi.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına tarafların tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 103,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan, bakiye 6.069,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.