Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3146 E. 2019/539 K. 11.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3146
KARAR NO : 2019/539
KARAR TARİHİ : 11.02.2019

Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davalı vekilince temyiz olunmuştur.
Davacı, davalıya ait bağımsız bölümün inşaat, dekorasyon, tesisat ve benzeri tadilatlarını yaptığını, yapılan iş ve hizmetlerin karşılığı olarak 49.902,20 TL’nin fatura edilerek davalıya iletildiğini, davalının bu bedelin 20.000,00 TL’sini ödemesi üzerine bakiye 29.902,20 TL alacak için icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, itirazın iptâline ve alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ise davacının yaptığı imalâtların eksik ve ayıplı yapılması nedeni ile kabulünün mümkün olmadığını, yapılan iş bedellerinin fazla gösterildiğini, davanın reddine ve %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde alınan raporun hükme esas alınması sureti ile davacının hakettiği bakiye iş bedelinin 12.812,32 TL olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne ve ayrıca tarafların icra inkâr ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi mevcut ise de iş bedeli konusunda uyuşmazlık mevcut olup sözleşmenin kurulduğu tarih itibarı ile yürürlükte bulunan TBK 481. maddesinin “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak belirlenir.” hükmü uyarınca hesaplama yapılmalıdır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi itibarı ile imalât bedelinin hesaplandığı, kök rapor ve itiraz üzerine alınan ek raporda da
hesaplanan bedele ayrıca KDV ilave edildiği belirtilmiştir. Oysa ki yüklenici tarafından yapılan işin 2014 yılı itibarı ile mahalli piyasa rayicine göre KDV ilave edilmeden hesaplanıp, iş sahibi tarafından yapılan ödemelerin mahsubu ile varsa bulunan bakiye bedel üzerinden karar verilmelidir. Mahkemece yapılacak iş TBK 481. maddesi uyarınca ve KDV ilave edilmeden bilirkişiden ek rapor alınmak sureti ile bakiye iş bedelinin hesaplattırılıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, 6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davalı harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.