Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/309 E. 2018/5182 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/309
KARAR NO : 2018/5182
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosyalar davalısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava, sözleşmenin feshine dair kararın iptâli, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle teminat mektuplarının iadesi, kesilen cezanın iptâli ve hakediş alacağının tahsili; birleşen 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1084 Esas sayılı dosyası bakiye hakediş alacağının tahsili; birleşen 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/941 Esas sayılı dosyası ise kar mahrumiyetinin tahsiline ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davada sözleşmenin feshine dair kararın iptâli talebinin reddine, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle teminat mektuplarının iadesine, taleple bağlı kalınarak hükmedilen 50.000,00 TL hakediş alacağı ile kazı ruhsat süresinin aşılması nedeniyle kesilen 2.460,50 TL cezanın iptâline ilişkin kararların bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olması nedeniyle bu iki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/941 Esas sayılı davanın reddine, birleşen 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1084 Esas sayılı davanın ise kabulüne dair verilen kararın, davalı-birleşen dosyalar davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-birleşen dosyalar davacısı yüklenici, davalı-birleşen dosyalar davalısı ise iş sahibidir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin yapılmasının artık mümkün olmamasına göre davalı-birleşen dosyalar davalısının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Birleşen 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1084 Esas sayılı dosyasında mahkeme tarafından bakiye hakediş alacağının kabulü ile 349.968,93 TL’nin 27.07.2010 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği anlaşılmış ise de, faiz başlangıç tarihi olan 27.07.2010 tarihinin asıl dava açılış tarihi olduğu anlaşılmıştır. Birleşen davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesi hükmünce, bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, alacaklının yöntemine uygun ihtarıyla borçlunun temerrüde düşürülmüş ya da borcun kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş olması gerekir. Somut birleşen dosyada, bakiye hakediş alacağının ödenmesi için kesin vade olmadığı gibi, birleşen dosya tarihinden önce davalı-birleşen dosyalar davalısı iş sahibinin usulüne uygun ihtarla temerrüde düşürülmediği, asıl davanın açılması ile asıl davada talep edilen ve hükmedilen alacak için temerrüt oluştuğu, birleşen dosya bakımından ise bu davanın açıldığı 30.05.2014 tarihi itibariyle davalı-birleşen dosya davalısının temerrüde düştüğü anlaşıldığından birleşen dosyada hükmedilen alacağa asıl dava tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosyalar davalısının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile mahkeme kararı hüküm fıkrasının 2. maddesinde yazılı bulunan “27.07.2010” tarihinin çıkartılarak yerine “30.05.2014 dava” yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen dosyalar davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi