Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3014 E. 2019/575 K. 12.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3014
KARAR NO : 2019/575
KARAR TARİHİ : 12.02.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesi nedeniyle ödenen iş bedelinin iadesi talebine ilişkin olup mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalılardan … vekilince yasal süresi içerisinde temyiz olunmuştur.
Davacı taraflar arasında 28.09.2006 tarihinde … Kütük Evler Finlandiya firmasınca üretilen Pera, Sara 2 ile … isimli evlerin teslimi ve montajına ilişkin sözleşme imzalandığını, Petra ve Ella isimli evlerin 119.400 Euro ve 9.677,00 TL tutarındaki bedellerinin davalılara gönderildiğini, ayrıca depo bedeli adı altında da toplamda 30.688,00 TL’nin de ödendiğini, davalı tarafından yapılan kısmi işlere ilişkin olarak yapılan iş bedellerinden alacakların mahsup edilmesi sonrasında ödenen 82.070 Euro ve 37.345,00 TL iş bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.01.2014 gün 2013/4317 Esas, 2014/211 Karar sayılı ilamı ile davalı …’na usulüne uygun şekilde tebligat yapılmadığı ve davalının savunma hakkı kısıtlandığından dolayı bozulmasına karar verilmiş, davalı … vekili ise Dairemizin Bozma İlamı sonrasında sunduğu beyanında, taraflar arasında sözleşme ilişkisi ve sair ticari ilişkinin olmadığını, sözleşme ilişkisinin tarafının … İnş. Tic. Ltd. Şti ile olduğunu, davalınında bu şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, ayrıca bu şirketinde edimlerini yerine getirdiğini, … Belediyesi’nde ruhsat sorunu nedeniyle evlerin montajının yapılamadığını, davacı tarafından yapılan ödemelerin büyük kısmının şirket hesabına yapıldığını, davalı hesabına yapılan ödemelerin oldukça az olduğunu ayrıca davalı yedinde kalan iş bedelinin de olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuş, davalı şirket tarafından ise cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafından gönderilen 119.400 Euro ve 40.345,00 TL’den davalı tarafça yapılan imalat bedeli düşüldüğünde 82.070 Euro ve
37.345,00 TL’nin bedelsiz kaldığı, gönderilen iş bedellerinden 50.000 Euro’nun davalı …’nun hesabında kaldığını kabul ederek 50.000 Euro’nun bu davalıdan 32.070 Euro ve 37.345,00 TL’nin ise davalı …. San. Ltd. Şti’den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz olunmuştur.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti,dava konusu hak ile kişiler arasında ki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır.
Bu anlatımlar ışığında somut olaya geldiğimizde; 28.09.2006 tarihli Sara 2 model evin ve aynı tarihli Petra ve Grillikatos model evlerin satış ve montajına ilişkin iki adet sözleşmenin tarafları … İnş. Ltd. Şti ve davacıdır, davalı …’nun şirketi temsilen sözleşme metnini imzaladığı anlaşılmakta olup bu davalı ile davacı arasında sözleşme ilişkisi olmadığı gibi yine bu davalının BK’nın 110, 111 (TBK’nın 128, 129) maddesine göre garanti yükümlüğü bulunduğuna dair delile de dosya kapsamında rastlanmamıştır. Akdi ilişkinin yüklenici davalı şirket ile davacı arasında kurulduğu anlaşıldığından davalı gerçek kişi …’na husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilerek davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı …’na geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.