Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/3009 E. 2018/4511 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3009
KARAR NO : 2018/4511
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelen iş kazası nedeniyle işçiye mahkeme kararına istinaden ödenmek zorunda kalınan tazminatın sözleşmedeki hüküm sebebiyle davalıdan rücuen tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmikştir.
2-… 2. İş Mahkemesi’nin 2008/99 Esas, 2013/551 Karar sayılı dosyasında … tarafından davacılardan yüklenici … ve iş sahibi kooperatif aleyhine açılan iş kazası sonucu malüliyetten doğan tazminat davası sonucunda 68.724,00 TL maddi, 34.560,00 TL manevi tazminat alacağının 29.10.2002 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Verilen bu kararın … ve iş sahibi davalı kooperatifin temyizi üzerine diğer temyiz itirazları reddedilerek hükmedilen manevi tazminatın fazla olması gerekçesiyle Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 15.04.2014 gün 2013/18246 Esas 2014/7947 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur. Maddi tazminat ile ilgili 2. İş Mahkemesi kararı temyiz itirazlarının reddedildiği 15.04.2014 tarihi itibariyle kesinleşmiş olmaktadır. Söz konusu iş mahkemesi ilamındaki maddi ve manevi tazminat alacağı, alacaklısı … tarafından 21.11.2013 tarihinde … 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10197 sayılı dosyasında icra takibine konulmuştur.
Takip alacaklısı ve 2. İş Mahkemesi’ndeki davacısı … ile … arasında imzalanan 15.03.2011 tarihli karşılıklı protokol ve ibra başlıklı belge ile … aldığı 100.000,00 TL karşılığında … 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10197 sayılı takip dosyasındaki borçlarından dolayı …’i ibra etmiştir. Davacılar 20.04.1995 tarihli sözleşmenin 10. maddesindeki “İş kanunlarında belirtilen işçilerin çalışmalarıyla ilgili işçi ve iş yeri güvenliği açısından tüm tedbirleri SS Kosova Konut Yapı Kooperatifi tarafından sağlanacaktır. İş kazaları
ve meslek hastalıkları açısından her türlü hukuki sorumluluklar kooperatife aittir.” şeklindeki düzenlemeye istinaden işçi …’e yaptıkları tazminat ödemesinin davalı kooperatiften tahsili için takip yapmışlardır.
Dayanak … 2. İş Mahkemesi kararında hükmedilen maddi tazminatla hüküm ve miktarı temyiz itirazlarının reddedildiği 15.04.2014 tarihinde kesinleştiğinden rücuen tazminata konu edilebilir ise de, manevi tazminatla ilgili hüküm bozulduğu ve mahkemece bozmaya karşı direnildiğinden manevi tazminatla ilgili karar kesinleşmediğinden rücu koşulları oluşmamıştır.
Davacılar sözleşmenin 10. maddesi gereğince iş kazası sonucu ödemek zorunda kaldıkları kesinleşen maddi tazminatı davalı iş sahibinden rücuen tazminini talep edebilirler. Ancak bunun miktarı mutlak olarak ödenen miktar olmayıp, hükmedilip kesinleşen maddi tazminat miktarı ile icra takibine konulmuş ise icra takip masrafları, harçları, icra vekâlet ücreti ve bu miktar maddi tazminatın mahkeme vekâlet ücreti, masrafları ve kararın kesinleştiği kabul edilen tarihe kadar işlemiş faiz toplamı kadar olmalıdır. Hükmedilen tazminatın kesinleştiği tarihten sonra yapılan icra masraf ve faizleri geç ödeme yapmak suretiyle davacılar, zararın artmasına neden olduklarından rücu borçlusuna yükletilemez.
Bu durumda mahkemece maddi tazminata hükmedilen … 2. İş Mahkemesi kararı … 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10197 sayılı dosyasında takibe konulduğu ve miktarı kesinleşmeyen manevi tazminat rücu edilemeyeceğinden konusunda uzman hesap bilirkişisinden hükmedilen 68.724,00 TL maddi tazminatın 14.05.2014 kesinleşme tarihine kadar işlemiş faizi, bu miktara isabet eden mahkeme masrafı, vekâlet ücreti ile icra harç, masrafları ve icra vekâlet ücreti ile birlikte toplam olarak davacıların davalıdan isteyebilecekleri rücuen alacak miktarı konusunda denetime elverişli ve gerekçeli rapor alınıp, ödenip talep edilen 100.000,00 TL’yi aşmamak koşuluyla sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptâli doğru olmamıştır.
Öte yandan itirazın iptâli davalarında İİK’nın 67/II. maddesi hükmünce borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için alacağın likid ve borçlunun itirazında haksız olması gerekir. Somut olayda mahkemece davalı borçlu işlemiş faize itirazında haklı kabul edildiği gibi rücuen istenebilecek alacak miktarı yapılacak yargılama sonucu ve alınacak bilirkişi raporu ile belirleneceğinden koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddi yerine kabulü de isabetsiz olmuştur.
Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.