Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/2886 E. 2018/4903 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2886
KARAR NO : 2018/4903
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. İlişkili kişi vekili Avukat …, davalı vekili Avukat … geldi. Temlik alan şirket yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davada, davalıya ait kaba inşaatı bitmiş haldeki iş merkezi inşaatının tüm ince işlerinin anahtar teslimi olarak maliyetin %12 + KDV’si bedelle üstlenildiği, işin kullanılmaya elverişli şekilde anahtar teslimi hale getirildiği halde kararlaştırılan ücretin ödenmediği iddia edilerek ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili istenmiş; 13.09.2010 tarihli ıslah dilekçesiyle talep 484.503,78 TL artırılarak 494.503,78 TL’ye çıkarılmıştır.
Davalı cevabında işin tamamının davalı tarafından yapılmadığını, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmenin feshedilerek kalan imalâtların kendisi tarafından yaptırıldığını, davalıya yaptığı harcamalar karşılığı inşaat maliyet bedeli olarak 240.142,00 TL, hakettiği %12 oranında iş bedeli olarak da 28.817,04 TL olmak üzere toplam 283.959,04 TL ödeme yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş, hüküm Dairemizce; konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak heyetten yeniden rapor alınarak her bir
yılda yapılan harcama tutarını, yani her bir yılda yapılan imalâtın bedelini o yılın serbest piyasa rayiçleriyle belirlemek, belirlenen miktarın %12 + KDV’si üzerinden de davacı alacağını hesaplamak bulunan bedelden kanıtlanan ödemeler ile davalı tarafından davacı adına …’ya yatırılan prim ödemelerini düşmek, kalan miktarı hüküm altına almak ve taleple bağlı kalınarak faizin de yalnızca dava dilekçesinde talep edilen miktara yürütülmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile 474.948,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 30.05.2015 tarihli raporda; imalât bedeli hesaplamalarının 2009 yılı … Bakanlığı Yapı Birim bedellerine ve serbest piyasa rayiçlerine göre ayrı ayrı belirlendiği, mahkemece de 2009 yılı serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenen bedelin hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında sunulan delillerden işlerin hangi tarihlerde yapıldığı ispatlanamasa da yüklenici şirket ile davalı iş sahibi arasında imzalanan sözleşmenin 03.05.2007 tarihli olması, dosya içerisindeki mevcut hakedişlerin 2007 tarihinde düzenlendiğinin anlaşılması ve yüklenicinin de 2007 yılından sonra imalât yapıldığını kanıtlayamaması nedeni ile davaya konu imalâtların 2007 yılında yapıldığının kabul edilmesi zorunlu olup, imalât bedellerinin 2007 yılı serbest piyasa fiyatlarına göre belirlenip sözleşmeye göre davacı alacağı hesaplattırılıp hüküm altına alınması gerekirken mahkemece 2009 yılı serbest piyasa fiyatları ile hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak yüklenicinin yaptığı imalâtların 2007 yılı serbest piyasa rayiçleriyle bedeli hesaplattırılıp bulunacak bu miktar üzerinden %12 + KDV üzerinden hakedilen iş bedeli bulunup bozma ilamına rağmen davalının bu imalâtlar için ödeme yaptığını yasal delillerle kanıtlayamaması ve ticari defterleri sunularak incelenmesini talep etmediğinden ödeme yapılmadığı kabul edilerek faizle ilgili de sadece dava dilekçesinde talep edilen miktara yürütülerek sonucuna uygun karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan nedenlerle hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı adına İİK 120. maddesi gereğince davayı takip eden … Paz. Ltd. Şti’den alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.