Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/2608 E. 2018/5171 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2608
KARAR NO : 2018/5171
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekilleri Avukat … ve Avukat … ile davalı vekili Avukat … geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı arsa sahibi, davalı ise arsa sahibi-yüklenicidir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı, dava dışı … ile 18.06.2009 tarihinde yapılan protokol ile …’a ait olan … İli, … İlçesi, … Köyünde kain tapunun 1451 ada 11, 12 ve 13 parsellerinde bulunan taşınmazların 900.000,00TL bedel ile alınması konusunda anlaştıklarını, ancak satış bedelinin zamanında ödenmemesi nedeniyle satış bedelinin 1.000.000,00 TL’ye çıktığını, iş bu bedelin 730.000,00 TL’sinin …’a ödendiğini, ancak yurt dışından para transferinin zor olması nedeniyle kalan 270.000,00 TL’nin davalı tarafından ödenmesinin teklif edildiğini, bu teklifin yurt dışından para transferi gerçekleştiğinde davalıya tekrar ödeneceğinden kabul edildiğini, davalı tarafından 08.10.2009 tarihinde …’ın hesabına Vakıfbank … Şubesi aracılığıyla 270.000,00 TL gönderildiğini, aynı gün tapu devrinin gerçekleştiğini, davalının zaten aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedileceği ve o zaman tekrar tapu masrafı ödenmemesi için tapu devrinin 1/2 –1/2 şeklinde yapılmasını teklif ettiğini, bu teklifin davalıya güvenilerek kabul edildiğini, davalıya alınan borç para karşılığında 10.10.2009 düzenleme, 25.01.2010 ödeme tarihli ve 270.000,00 TL bedelli senet verildiğini, borcun ödenmesi nedeniyle davalı tarafından senedin iade edildiğini, aralarında satın alınan taşınmazlarda inşaat yapılması konusunda … 2. Noterliği 09.10.2009 tarih ve 33460 yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, ancak bu sözleşmenin tarafların ortak iradesi ile … 7. Noterliği 05.04.2010 tarih ve 13582 yevmiye numaralı fesihname ile feshedildiğini, bundan sonra … 7. Noterliği 05.04.2010 tarih ve 13606 yevmiye numarası ile ikinci kez Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı tarafından işin
süresi içinde yapılmadığını belirterek sözleşmenin feshi ile davalı adına kayıtlı olan taşınmazların tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiş; davalı ise taşınmazın birlikte satın alındığını, senedin başka bir borç karşılığında verildiğini, davacı tarafından kaynaklanan sebeplerle inşaata başlanamadığını savunmuş, mahkemece hile olgusunun kanıtlanamaması nedeniyle tapu iptâl tescil isteminin reddine, davalıdan kaynaklanmayan sebeplerle gecikmenin olduğu bu durumda davalıya kusur yüklenemeyeceği gerekçesiyle de sözleşmenin feshi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava ve sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga BK’nın 355. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan “ Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ” iş sahibinin bir arsanın muayyen bir payının bedel olarak devri veya devri taahhüdü karşılığında, yüklenicinin bir inşa (yapı) eseri meydana getirmeyi taahhüt ettiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen, ivazlı, çift tipli bir karma sözleşmedir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri eser ve satış vaadi sözleşmelerinden oluşan karma nitelikli akitlerden olup, satış vaadini (arsa payının devrini) de içerdiğinden, tek taraflı irade beyanı ile feshi mümkün değildir. Dairemizin kararlılık gösteren içtihatlarında bu tip sözleşmelerin tarafların iradelerinin birleşmesi halinde ya da haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkemenin vereceği fesih kararı ile sona ereceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, mahkeme kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı “sözleşmenin feshi” davası sonunda feshi (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Mahkeme, önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. Bir başka anlatımla, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, taraf iradeleri fesihte birleşmediği sürece ancak mahkeme kararı ile mümkün olmaktadır.
Somut uyuşmazlığımızda, mahkemece davalı yüklenicinin kusuru olmaması nedeniyle sözleşmenin feshi talebinin de reddine karar verilmiş ise de, davalı yüklenici tarafından davacı arsa sahibine karşı … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/244 Esas sayılı dava dosyası ile de sözleşmenin feshi ile menfi ve müspet zarar tazmininde bulunduğu, böylelikle tarafların iradelerinin sözleşmenin feshi konusunda birleştiği anlaşıldığından mahkemece sözleşmenin feshi talebinin kabulü gerekirken reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA,1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.