Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/2571 E. 2019/30 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2571
KARAR NO : 2019/30
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili vekili tarafından duruşma istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, başlatılan takibe yapılan itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddede; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle daha önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa bile sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HUMK hükümlerine göre temyize tabi olacaktır. HMK geçici 3/2. maddedeki ilk düzenlemede “aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan” ibaresi değiştirilerek “kararlar” ibaresi getirildiğinden bu değişiklik açıkça bu sonucu gerektirmektedir.
Somut olayda, kanun yoluna başvurulan yerel mahkemenin asıl davanın kabülune, karşı davanın reddine dair verdiği karar 07.02.2017 tarihli olup kural olarak istinaf kanun yoluna tabi ise de, öncesinde 25.04.2014 tarihinde … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/142 Esasına kayıtlı olarak açılan davada 23.05.2014 gün 2014/122 sayılı kararla mahkemenin görevsizliğine, dosyanın … Asliye Hukuk
Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu haliyle Bölge Adliye Mahkemeleri’nin göreve başlama tarihlerinden önce ilk derece mahkemesince niteliği ne olursa olsun nihai karar verilmiş olmakla, dosyada, esas hakkında verilecek kararlara karşı kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolunun istinaf değil temyiz kanun yolu olduğu anlaşıldığından, Dairemizin temyiz incelemesi yapmakla görevli ve yetkili olduğu kabul edilmiş, mahkemenin kararına karşı istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nin vermiş olduğu esastan red kararının yok hükmünde olup, sonuç doğurmayacağından Bölge Adliye Mahkemesi’nin 15.02.2018 gün, 2017/1605 Esas ve 2018/196 Karar sayılı kararının kaldırılarak yapılan temyiz incelemesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.514,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.