Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/2554 E. 2019/707 K. 20.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2554
KARAR NO : 2019/707
KARAR TARİHİ : 20.02.2019

Mahkemesi :… Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş,görevli ve yetkili … Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında, hissedarı olduğu taşınmazın üzerinde kat karşılığı inşaat yapılması için davalı ile aralarında 22.09.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalı yüklenicinin sözleşme gereği edimlerinin büyük bir kısmını yerine getirmediğini, ortak alanlarda eksik, açık ve gizli ayıplı imalâtlar bulunduğunu, bunların giderilmesi için 11.02.2015 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, … 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/11 D. iş sayılı dosyasında yaptırdıkları tespit sonucu bağımsız bölümlerde, ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işlerin tutarının 213.525,00 TL + KDV olarak tespit edildiğini belirterek arsa payı oranına göre fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 200.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini ıslah ederek 211.790,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı savunmasında davaya konu inşaatı sözleşmeye, teknik şartnameye ve onaylı projeye uygun olarak süresinde eksiksiz olarak yapıp teslim ettiklerini, yapı kullanma izin belgesinin de alındığını, davacının konutlarının 17.07.2014 tarihli konut teslim tutanağı ile teslim edildiğini, ayrıca davacının 17.09.2014 tarihli teslim tesellüm belgesi ve ibraname ile kendilerini gayrikabili rücu olarak ibra ettiğini, davacının hiçbir eksik ve hatalı imalât bildirimi yapmadığını, yapılan tespite de itiraz ettiklerini, istenen bedelinde piyasa rayiçlerinin çok üzerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre eksik işler maliyetinin bağımsız bölümlerde 190.567,25 TL, ortak alanlarda davacının payına karşılık gelen eksik işler bedelinin 12.223,00 TL
olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın 202.790,25 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından taraflarca içeriği ve imzası inkâr edilmeyen ve davalı tarafından delil olarak dayanılan davacıya ait 17 adet bağımsız bölüme ilişkin 17.07.2014 tarihli teslim tutanaklarında ocak vb. beyaz eşyaların tamamının eksik olduğu da belirtilmek suretiyle eksiksiz olarak teslim alındığı yazılmış, yine 17.09.2014 tarihli “Teslim Tesellüm Belgesi ve İbraname” başlıklı belgede de, sözleşmeye ve davaya konu davacıya ait tüm bağımsız bölümlerin eksiksiz olarak teslim alındığı ve yüklenicinin gayri kabili rücu olarak ibra edildiği belirtilmiş olduğu görülmüş ise de, davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz niteliğindeki 24.06.2016 tarihli dilekçesinde, davacıya ait dava konusu dairelerin sözleşme ile öngörülen teslim süresinden 7 ay öncesinden teslim edilmiş olması nedeniyle buzdolabı, fırın, bulaşık makinesi, davlumbaz ve klimayı takmadan eksik teslimi davacının kabulü ile ifa etmediklerini, ibranamenin buna dayalı olarak düzenlendiğini beyan ettiği, BK’nın 12. maddesindeki yasal düzenleme ve yerleşik içtihatlar gereği bir sözleşmenin tadilinin ancak asıl sözleşmenin yapılması için öngörülen şekil şartına uygun olması halinde geçerli olacağı, somut olayda, kayıtsız şartsız ibranın sözleşmeyle üstlenilen edim yönünden borçlunun yükümlülüklerini sona erdirici nitelikte kesin irade beyanı olarak kabulü gerekir ise de, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki beyanı, taraf iradelerinin sözleşmeyle davalı yüklenici tarafından yüklenilen hususlarda sözleşmenin tadili niteliğinde olup, bu hususun davalı yüklenici tarafından ispatlanmasının zorunlu olduğu, davalı tarafça bu iddiaya ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, taraflarca içeriği ve imzası inkâr edilmeyen 17.07.2014 tarihli tutanaklar dikkate alınarak, davacı arsa sahibince 17 adet bağımsız bölümün buzdolabı ve beyaz eşyalar dışında eksiksiz teslim alındığının anlaşıldığı bu nedenle 17 bağımsız bölüm için buzdolabı ve beyaz eşyalar yönünden davacı arsa sahibinin eksik işler bedelini talep edebileceği; yine dava konusu olup teslim tutanağı bulunmayan C Blok 24 ve 32 A Blok 46 ve 51 nolu bağımsız bölümler yönünden raporda belirlenen ve bu dört bağımsız bölüme isabet eden buzdolabı ve diğer beyaz eşyalar ile bunun dışında güvenlik bağlantısı, iç kapılar, mutfak balkon kapıları, fransız balkon kapısı ve mutfak tezgahı yönünden hesaplanan 143.319,56 TL eksik işler ve nefaset bedeli farkının istenebileceği; ayrıca ortak alanda davacıya düşen hisse oranında eksik işler yönünden herhangi bir teslim tutanağı ve ibraname söz konusu olmadığından, raporda ortak yerler için hissesine düştüğü belirlenen 12.223,00 TL’nin istenebileceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın 155.542,56 TL üzerinden kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b-2 bendi gereğince hükmün bu şekilde düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre taraflar arasında resmi şekilde 22.09.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmede taraflara düşen bağımsız bölümlerin belirlendiği konularında her hangi bir ihtilâf bulunmadığı anlaşılmaktadır. İhtilâf 17.09.2014 tarihli “Teslim Tesellüm Belgesi ve İbraname” başlıklı belgenin geçerli kabul edilip edilmeyeceği konusundadır. Bu belge davacı ile aralarında düzenlenen 22.09.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ilgili olarak davalı tarafından sunulmuş ve taraflarca imzalanmıştır. 6098 sayılı TBK 132. madde de belirtilen “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” hükmüne göre 17.09.2014 tarihli “Teslim Tesellüm Belgesi ve İbraname”
başlıklı belge taraflar arasında geçerli ve bağlayıcı olduğundan davanın reddi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi Kararının HMK 371. madde gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek bozma kararı doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’ne, karardan bir örneğinin ise ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2019 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.