Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/2429 E. 2019/328 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2429
KARAR NO : 2019/328
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

Davacı … ile davalı … Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı … 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.09.2017 gün ve 2014/111-2017/629 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı yüklenici vekili; davalı borçlu hakkında … 5. İcra Müdürlüğü’nün 2012/9957 sayılı takip dosyasında fatura ve işçilik bedeli alacağına dayalı takip başlattıklarını, davalı borçlunun … ili … ilçesi sınırlarında bulunan halen faaliyet gösteren iş yeri binasının bizzat işçilik de dahil olmak üzere bütün malzemelerle birlikte davacı tarafça yapıldığını, işçilik ve faturaya dayalı malzeme değerlerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe itirazın iptâli ile icra inkâr tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı iş sahibi vekili savunmasında;davacı tarafın sözleşmeyle anlaşılan yerlerin bir kısmını hiç yapmadığını, bir kısmını ise eksik bıraktığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiş ve … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2017/1692 Esas, 2018/77 Karar sayılı kararı ile istinaf talebinin süre yönünden reddine karar verilmiş olup karar davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK geçici 3/2. maddede; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların bölge adliye mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle bir dosyada 20.07.2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HMK hükümlerine göre istinafa tabi olmayıp doğrudan HUMK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle daha önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa bile sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HUMK hükümlerine göre temyize tabi olacaktır. HMK geçici 3/2. maddedeki ilk düzenlemede “aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan” ibaresi değiştirilerek “verilen kararlar” ibaresi getirildiğinden bu değişiklik açıkça bu sonucu gerektirmektedir.
Somut olayda, kanun yoluna başvurulan yerel mahkemenin davanın reddine dair verdiği karar 15.09.2017 tarihli olup kural olarak istinaf kanun yoluna tabi ise de, öncesinde 19/06/2012 tarihinde … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/309 Esasına kayıtlı olarak açılan davada 26/12/2012 gün 2012/541 sayılı kararla mahkemenin görevsizliğine, dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bunun üzerine dosya … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş ve mahkemenin 2013/336 Esasına kaydedildiği, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 14.06.2013 gün 2013/254 sayılı kararla mahkemenin görevsizliğine, dosyanın … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine mahkemece dosyanın mercii tayini için Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2014 gün 2014/1680 sayılı kararıyla uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğine karar verdiği, bu karar üzerine yargılamaya … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam olunduğu ve hüküm verildiği, bu haliyle Bölge Adliye Mahkemeleri’nin göreve başlama tarihlerinden önce ilk derece mahkemesince niteliği ne olursa olsun nihai karar verilmiş olmakla, dosyada, esas hakkında verilecek kararlara karşı kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolunun istinaf değil temyiz kanun yolu olduğu anlaşıldığından, Dairemizin temyiz incelemesi yapmakla görevli ve yetkili olduğu kabul edilerek, istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği istinaf talebinin süre yönünden reddine dair kararı yok hükmünde olup hukuki sonuç doğurmayacağından, … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 15. Hukuk Dairesi’nin 24.01.2018 gün 2017/1692 Esas, 2018/77 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek temyiz incelemesine geçilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; mahkeme hükmü davalı vekiline 03.11.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nın 432. maddesinin l. fıkrası hükmünde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra davalı vekili tarafından 24.11.2017 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu sebeple davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 15. Hukuk Dairesi’nin 24.01.2018 gün 2017/1692 Esas, 2018/77 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.