Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/2358 E. 2019/493 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2358
KARAR NO : 2019/493
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşme dışı imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Hükmüne uyulan ve araştırmaya yönelik olan Dairemizin 18.06.2014 gün 2013/5422 Esas 2014/4234 Karar sayılı bozma ilamında taraflar arasındaki 30.04.2008 tarihli sözleşmenin 1. sayfası iş bedeli bölümünde sözleşme dışı fazla imalât yapılması halinde emredici hüküm niteliğinde olmayan sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 413 ve devamı maddelerindeki vekâletsiz iş görme hükümlerine göre hakedilen bedelin hesaplanması yönteminden farklı bir usul kararlaştırıldığından fazla imalât bedelinin hesaplamasının sözleşme hükümlerine göre yapılması gereğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozmayı uyulduğuna göre 09.05.1960 gün 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre bozmada belirtilen hususlar yararına olan taraf için usulî kazanılmış hak oluşturacağından ve somut olayda usuli kazanılmış hakkın istisnaları ileri sürülüp ispatlanmadığından bozma uyarınca inceleme yapılıp karar verilmesi zorunlu hale gelir.
Mahkemece bozmadan sonra alınan ve hükme esas yapılan bilirkişi raporunda ise; sözleşme dışı işlerin hangisinin keşif özetinde olduğu, hangi işlerin keşif özetinde bulunmadığı yönünde bir açıklama bulunmamaktadır. Bu nedenle rapor, sözleşme dışı işlerin sözleşmedeki
madde hükmünce hesaplanıp hesaplanmadığı konusunda denetlenebilir değildir. Mahkemece Yargıtay denetimine elverişli olmayan ve usuli kazanılmış hak gereği bozma ilamında belirtilen şekilde inceleme yapılmayan raporun hükme esas alınması hatalı olmuştur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alarak, daha önceki raporlarında varlığını saptadıklarını sözleşme dışı fazla imalâtların uygulama protokolü başlıklı 30.04.2008 tarihli sözleşmenin iş bedeli başlıklı bölümünün iki ve üçüncü paragraflarına göre varsa sözleşme eki keşif özeti ve fiyat teklif listesindeki iş kalemlerine ait fiyatlarla, yapılan fazla işlerin keşif özeti listesinde olmaması ya da yüklenicinin o iş kalemine ait vermiş olduğu birim fiyat bulunmaması halinde ise yapıldığı tarihteki gün ve rayiçlerine uygun olarak analiz ve kıyaslamalar yapılmak suretiyle teker teker inceleme yapıp, keşif özetinde olan ve olmayan işlerin ayrı ayrı belirlenerek hesaplattırılıp sonucuna uygun bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.