Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/1876 E. 2018/4927 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1876
KARAR NO : 2018/4927
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın bozma ilamına uyularak kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında davalı arsa sahibi ile dava dışı yüklenici … arasında 15.04.2005 tarihinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmenin davalının onayı ile kendilerine devredildiğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra dava konusu parsellerin tevhit ve ifraz işlemlerinin yapılıp mimari projenin, zemin etütlerinin, betonarme, elektrik ve sıhhi tesisat projelerinin hazırlanması işlemlerinin ve sözleşmelerinin yapıldığını, Yapı Denetim Kanununda öngörülen belgelerin tamamlanıp inşaat ruhsatı alınması aşamasına gelindiği sırada davalının beş ayı aşkın sürede hiç bir işlem yapılmadığı gerekçesi ile 22.09.2005 tarihli ihtarname ile tek taraflı olarak feshedildiğini belirterek talebini ıslah etmek suretiyle 142.889,72 TL cezai şart alacağı ile 139.551,00 TL kazanç kaybı tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kararın taraflarca temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 21.03.2014 tarihli 2013/9206 Esas 2014/2176 Karar sayılı ilamı ile davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddi ile “Taraflar arasında imzalanan 15.04.2005 günlü düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi resmi şekline uygun yapılmış ise de,
sözleşmeyi imzalayan davalı arsa sahibi sözleşmeye konu taşınmazlardan 21687 ada 1 ve 21688 ada 1 numaralı parsellerde tam malik olmayıp, hissedardır. TMK’nın 692. maddesi gereğince, sözleşmenin tüm hissedarlar tarafından imzalanması zorunlu olup, geçerlik şartıdır ve ileri sürülmese dahi re’sen nazara alınması gereken bir husustur. Ancak mahkemece, diğer hissedarlar ile sözleşme yapılıp yapılmadığı, davalı ile yapılan sözleşmenin geçerli olup olmadığı incelenmemiştir. Mahkemece, taraflardan toplanacak deliller doğrultusunda, sözleşmenin geçersiz olduğu sonucuna varılacak olursa, bu durumda, sözleşmenin 13. maddesinde düzenlenen dönme cezası da geçersiz olacağından davacının bu konudaki talebinin reddine karar vermek gerekecektir. Bununla birlikte, sözleşme geçersiz olsa dahi, davacı, sözleşmeye dayanarak yaptığı ve davalı arsa sahibinin yararına ve onun mal varlığında artışa sebep olabilecek harcamalarını ise talep edebilecektir. Mahkemece yapılması gereken iş, sözleşmenin geçerli olup olmadığının araştırılmasından, bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, yapılan harcamaların arsa sahibi için, onun yararına ve mal varlığında artışa sebep olabilecek harcamalar olup olmadığının saptanmasından ve sonucuna uygun bir hüküm kurulmasından ibarettir.” denilerek bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, sözleşmenin tüm maliklerce imzalanmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu belirtilerek davacı tarafından yaptırılan projelerin kullanılmadığı, sadece parselin tevhit işleminden ve yeni tapu ile imar durumundan faydalanıldığı, ancak davacı tarafından yapılan ve başkaca işler için kullanılması mümkün olmayıp davalı adına faydalı masraflar niteliğinde olan 17.000,00 TL mimari proje, 3.835,00 TL mekanik tesisat projesi, 2.950,00 TL elektrik tesisat projesi ve 16.500,00 TL betonarme proje oda tasdik harcı olmak üzere sözleşmenin feshinden önce yapılan toplam 40.285,00 TL ile sözleşmenin fesih tarihi 22.09.2005 ten önce ve kısmen sonrasında davacının sarfettiği noter vekâletname ve sözleşme harcı, arsa vergisi taksiti, tapu harcı, imar harcı ve zemin etüdü bedeli, belediye tetkik harcı olmak üzere toplam 6.477,98 TL toplam 46.762,98 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulü halinde açıkça “yapılan harcamaların arsa sahibi için, onun yararına ve mal varlığında artışa sebep olabilecek harcamalar olup olmadığının saptanması” gerektiği belirtilmiştir. Buna rağmen hüküm altına alınan 6.477,98 TL’lik kısım içerisinde bulunan noter vekâletname ve sözleşme harcı bedelleri mal varlığında artış sayılabilecek harcamalar niteliğinde olmadığı halde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer taraftan davacı projeleri hazırladığını belirtip bunlarla ilgili proje müellifleri ile yaptığı sözleşmeleri sunmuş, mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu projelerin sözleşme kapsamında yapılması kararlaştırılan inşaata uygun olup olmadığı, belediyece onaylanıp onaylanmadığı araştırılmamış doğrudan müellifleri ile yaptığı sözleşme bedelleri esas alınarak davacı alacağı hesaplanmıştır. Bu kapsamda davacı ancak, yapılan projelerin sözleşme konusu gayrimenkule uygun olması ve belediyece onaylanabilir durumda olması halinde projelerin yapıldığı yıl
piyasa fiyatlarına göre belirlenecek bedelleri oranında bedel talep edebileceğinden mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişilerden alınacak ek rapor ile belirtilen hususlarda inceleme yaptırılıp belediye onaylı veya belediye onayına sunulabilir projelerin yapıldığı yıl piyasa fiyatları ile bedellerinin hesaplattırılıp söz konusu projelerin davalı arsa sahibine teslimi kaydıyla bedellerinin hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.