YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1852
KARAR NO : 2019/167
KARAR TARİHİ : 15.01.2019
Mahkemesi :Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, ifa uğruna yapılan masrafların tahsili ve kesin teminat mektubunun iadesine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı idare ile aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yer tesliminin 01.03.2011 tarihinde yapıldığını, müvekkil tarafından inşaat yapımına başlanmadan önce taşınmaz üzerindeki ceviz ağacının, hafriyat aşamasında da zeminde ortaya çıkan tarihi sarnıç sebebiyle 28.05.2014 tarihinde her türlü inşai faaliyetin durdurulmasına karar verildiğini, koruma altına alınan ceviz ağacı ve sarnıç dolayısı ile parselde inşaat alanının küçüldüğünü ve neticeden projenin uygulanamaz hale geldiğini belirterek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini ve müvekkili tarafından yapılan 133.061,95 TL masrafın tahsilini ve ihale aşamasında verilen 40.700,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını inşaat alanında ceviz ağacı ve sarnıç bulunmasının taahhüdün yerine getirilmesine engel olmadığını, inşaat alanında küçülme olması halinde yeniden değerleme yapılması gerektiğini, tasfiye istenemeyeceği beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki 27.08.2010 tarih ve … yevmiye numaralı … 10. Noterliği’nin Kat Karşılığı Modeliyle İnşaat Yapım Sözleşmesi’nin feshine, 132.841,95 TL giderin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, davacı tarafça davalı tarafa sözleşme teminatı olarak verilen kesin teminat mektubunun davalı taraftan alınarak davacı tarafa teslimine dair verilen kararın, davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre, yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). (1) sayılı tarifenin A.III.1.a maddesinde konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68,31 oranında karar ve ilâm harcı alınır. (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4’ü peşin alınır (28. md.).
Dava konusu olayda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hüküm altına alınan alacak miktarının ifa uğruna yapılan 132.841,95 TL’lik masraf ile 40.700,00 TL bedelli kesin teminat mektubu olmak üzere toplamda 173.541,95 TL olduğu, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken karar harcının ise hüküm altına alınan 173.541,95 TL’nin binde 68,31’i oranındaki 11.854,65 TL olduğu anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece bu miktar yerine, Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harcın 12.537,75 TL olduğuna hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren taraf yararına hükmedilecek vekâlet ücretinin kabul veya red olunan dava değeri esas alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin üçüncü kısmına göre belirlenmesi gerekir. 21.12.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihi itibariyle de yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin üçüncü kısmındaki oranlara göre hesaplama yapıldığında mahkemece kabul edilen dava değeri olan 173.541,95 TL üzerinden davalı yararına hükmedilecek vekâlet ücretinin 16.362,52 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu miktar yerine 16.962,52 TL nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi tarafından davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü yerine istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru olmayıp, kararın bozulması gerekir. Ancak kanuna uymayan hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin kararının davalı vekilinin istinaf talebinin reddine yönelik olarak kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün gerekçe ve sonucunun harç ve vekâlet ücretine yönelik olarak değiştirilmek suretiyle HMK’nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarında davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile istinaf istemlerinin reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 30.05.2017 tarih, 2017/298 Esas ve 2017/328 Karar sayılı kararının davalı vekilinin istinaf isteminin reddine yönelik olarak kaldırılması ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “12.537,75 TL”
ibaresinin çıkarılmasına, yerine “11.854,65 TL” ibaresinin yazılmasına, yine hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan “16.962,52 TL” ibaresinin çıkarılmasına, yerine “16.362,52 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK 302/5 ve 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,