Yargıtay Kararı 15. Hukuk Dairesi 2018/1673 E. 2018/4550 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/1673
KARAR NO : 2018/4550
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

Davacı … ile davalı …İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki davadan dolayı … 18. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 03.04.2014 gün ve 2011/401-2014/186 sayılı hükmü bozan 23. Hukuk Dairesinin 05.04.2017 gün ve 2015/8271-2017/1027 sayılı ilamı aleyhinde taraf vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden doğmuş olup, gecikme tazminatı eksik ve kusurlu iş bedeli alacağı ve kararlaştırılandan farklı bağımsız bölüm verilmesi sebebiyle değer kaybı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesince verilen 05.04.2017 gün 2015/8271 Esas 2017/1027 Karar sayılı bozma ilamına karşı yasal süre içerisinde taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Kural olarak karar düzeltme talebinin temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Dairesince yapılması gerekmekte ise de Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 09.02.2018 gün 1 sayılı iş bölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanıp 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay’a gelen dava dosyalarını inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne verildiğinden dosyanın Yargıtay’a geliş tarihi itibariyle karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.
1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında imzalanan sözleşme ve dosya kapsamına göre davalı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği davacı arsa sahibine ait arsa üzerindeki inşaatı tamamlayıp teslim etmesi gerekirken tarih 01.11.2009 olup davalı tarafça bir kısım eksiklikler bulunmakla birlikte inşaatın tamamlanarak 06.10.2009 tarihinde yapı kullanma izin belgesi alındığı anlaşılmaktadır. Davalı yüklenici tarafından gönderilen yazı ve ihtarname ile davacı arsa sahibinden yapı kullanma izin belgesi alındığı belirtilerek kendisine isabet eden bağımsız bölümleri teslim alması talep edilmiş, davacı arsa sahibince eksik ve kusurlar ileri sürülerek teslim edilmek istenen bağımsız bölümler teslim alınmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ve mahkemenin kabulüne göre davacı arsa sahibine isabet eden bağımsız bölümlerdeki eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin 15.071,00 TL, ortak alanlardaki
eksiklerden arsa sahibinin arsa payınca isabet eden kısmının 825,56 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Yapı kullanma izin belgesi alınmış olsa dahi arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin kullanılamayacak ve kabulü zorlanamayacak seviyede eksik ve kusurlu yapılmış olması halinde arsa sahibi bu haliyle bağımsız bölümleri almaya zorlanamaz ise de; eksik ve kusurların bu derecede olmaması halinde teslim almaktan kaçınması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağından alacaklı temerrüdünü oluşturur. Teslimi gereken tarihten sonra olması koşuluyla arsa sahibi sadece eksik ve kusurların giderim süresi için gecikme tazminatı isteyebilir.
Bu durumda mahkemece hükme esas raporu düzenleyen teknik bilirkişi kurulundan davacı arsa sahibine bırakılan ve teslim edilmek istenen bağımsız bölümler ve ortak alanlardaki eksik ve ayıpların teslim edilen bağımsız bölümlerin kullanılamıyacak ve kabule zorlanamayacak nitelikte ve ağırlıkta olup olmadığı ile bu eksikliklerin niteliğine göre giderilebileceği süre konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bulunacak bu sürenin davalının davacıya keşide ettiği ihtarnamenin tebliğ tarihi ve varsa verdiği süre eklenip, bulunacak tarihin teslimi gereken tarihi geçmesi halinde bu süreyle sınırlı olarak gecikme tazminatı hesaplattırılıp hüküm altına alınması gerekirken, eksik inceleme ile gecikme tazminatının tümden reddi doğru olmamıştır.
Yerel mahkeme kararının diğer bozma sebepleri yanında gecikme tazminatı yönünden bu gerekçeyle bozulması gerekirken sözleşmeye uygun teslim olmaması nedeniyle gecikme tazminatı isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının diğer karar düzeltme talebinin reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 05.04.2017 gün 2015/827 Esas, 2017/1027 Karar sayılı bozma ilamının gecikme tazminatı ile ilgili kısmının kaldırılarak değişik gerekçeyle BOZULMASINA, HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 275,00 TL para cezası ile bakiye 9,40 TL red harcının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının karar düzeltme isteyen davalıya geri verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.